20.10.2016
Jack Reacher – Never Go Back: Eskilere Rağbet Olsaydı…
Ve Yeniden Tom Cruise…
Hollywood için günümüzde klasikleşmeye başlayan film serileri mevcut bulunuyor. Bunlardan biri de Tom Cruise’un kötü güçlere karşı amansız bir mücadele verdiği film serileri diyebiliriz. Tom Cruise böylece süper kahraman filmleri yerine, kendini kahramanlaştırmayı daha çok seven bir aktör olarak öne çıkıyor. Tabii bu seriler çoğaldıkça, iyi gişe zaferleri elde etseler de, izleyiciler için sadece alışkanlık filmlerine dönüşüyorlar. Jack Reacher da uyarlandığı romandan ete kemiğe bürünen aksiyon serilerinden biri olma yolunda ikinci filmiyle karşımıza çıkıyor. Bakalım ikinci film beklentileri karşılayabilecek mi?
Jack Reacher (Tom Cruise), yoldan çıkmış ve suç işleyen kişilere karşı sivil hayatında da mücadelesini sürdürmektedir. Orduda bir efsane olsa da, bazı birimlerin bu durum hoşuna gitmemektedir. Flört halinde olduğu Binbaşı Susan Turner (Cobie Smulders) aniden görevinden düşürülüp göz altına alınınca, Jack bu durumu araştırmaya başlar. İstemese de orduya yeniden yakın olması gerekmektedir. Genel persfektifte bakıldığında kirli oyunların ordunun tepesine üşüştüğünü anlamak çok güç değildir.
Filmin konusundan da anlayacağımız üzere ana karakterimiz Jack Reacher’ın ilk filme yakın bir macera bekliyor. Yine militarist bir vukuatlar çerçevesinde, suç örgütleri ile ordu istese de, istemese de vals yapıyor. İç güvenliğin tüm film boyunca yerlerde olduğu bir film daha izleyiciye sunuluyor. Her filmde bu kadar güvenlik sorunu varken, hala Amerikan filmlerini izleyerek dünyanın ABD’nin en güçlü ülkesi olduğunu varsaymaları da ironik bir durum olsa gerek…
İlk filme göre daha duygusal bir devam filmi…
İlk filmin aksine Jack Reacher için sadece kötülerle mücadele etmek yetmiyor. Bu filme bir de yan hikâye olarak olası bir baba – kız çatışması dâhil edilmiş. Reacher için orduya babalık mahkemesi açılıyor. Hiç tanımadığı bir kadının, ana karakterimize kendisinden bir kızının olduğunu iddia etmesi üzerine, Reacher da işini sağlama almak amaçlı, olası kızını gözlem altına alıyor. Tabi kötü güçlerin bunu fark etmesi üzerine bir anlamda koşuşturmacaya kızı olma ihtimali olan Samantha (Danika Yarosh) da dahil edilmiş. Böylece onca aksiyonun arasında, duygusal bağların dram etkisinin de filme derinlik katacağı düşünülmüş.
Yapım aksiyon anlamında çok görkemli sahneler barındırmazken, daha çok 90’lı yılların politik aksiyon filmlerini andırıyor. Özellikle yabancı ülke seyircileri ürkütmemek adına, gişe sevdası için kötü karakterler bile ABD içinde seçilmiş. Bunun neticesinde de karmaşıklaştırılmaya çalışılan konu, seri replikler yardımıyla sığlaştırılarak, önemli olanın hikâyeden çok aksiyon mizansenlerinin olduğunun altı çiziliyor.
Cruise yaşlanıyor…
Tom Cruise film boyunca yüz olarak yaşlanmasa da, fiziksel bakımdan her geçen gün çöktüğünün emarelerini hissettiriyor. Filmde fiziksel çoklu dövüş sahnelerinin ve silahlarla çatışma sahnelerinin bir hayli fazla olduğunu düşünürsek, Cruise’un sadece birkaç sahnede etkileyici bakışlar atmak dışında oyunculuk namına pek aktif olmadığını söylemekte fayda var. Hatta oyuncunun yaşlanmasından kaynaklı olarak duygusal sahnelerin dozu eski filmlerine göre daha da arttırılmış.
Yan karakterlerin de vasatı aşamadığı yapımda, filmin tek çekici yanı olarak baba – kız çatışmasını gösterebiliriz. Jack’in gerçekten bir kızı var mı, yoksa sadece para koparmak için bir oyun mu sorunsalı, filmin işleyen tek formülü olarak dikkat çekiyor. Samantha karakterine eklenen bazı bireysel özellikler, izleyicinin merak duygusunun tetiklerken, film içi mizahi öğelerin çalışmasını sağlıyor.
Klişe seçimler artık tat vermiyor…
Sonuç olarak Jack Reacher’ın yeni filmi Never Go Back, eski tip aksiyon filmlerini referans alan vasat bir film olarak sinema dünyasına katılıyor. Tom Cruise’un yine filmi izlemek için en büyük neden olduğu yapımda; Cruise sevmeyenlerin filmden uzak durması en makbul durum olarak özetlenebilir. Çok beklentiniz yoksa ve düşünmek yerine aksiyona ihtiyaç duyuyorsanız da Jack Reacher düşünülmesi gereken yapımlardan biri olabilir. Neticede doksanların aksiyon formülleri artık günümüzde işlemiyor. Sinemaya giden izleyicinin gün geçtikçe gençleşmesiyle, eski dönemlerin modası geçiyor. Eskilere rağbet olsaydı, doksanların tüm kaliteli oyuncularını sadece tv dizilerinde görmezdik. Jack Reacher – Never Go Back vizyonda…