29.05.2017

2015’in Merakla Beklenen 100 Filmi

21. The Trap (Harmony Korine)

Spring Breakers’taki başarısından sonra Harmony Korine, sıradaki iddialı filmine hazır. The Trap, Jamie Foxx, Robert Pattinson ve Benicio del Toro’nun yer aldığı, intikam temalı bir gangster draması. Korine’in Spring Breakers gibi başarılı bir filme daha imza atması bekleniyor.

22. Sicario (Denis Villeneuve)

Prisoners’tan sonra yeniden bir araya gelen Denis Villeneuve ve Roger Deakins, bu kez izleyicilerin karşısına bir suç filmi olan Sicario’yla çıkıyorlar. Emily Blunt, Josh Brolin, Benicio del Toro ve Jon Bernthal’in rol aldığı film, bu yılın beklenenleri arasında. Filmin hikâyesi CIA ve uyuşturucu kaçakçıları etrafında dönüyor.

23. The Tale of Tales (Matteo Garrone)

İtalya’nın yaşayan en büyük sinemacılarından biri tarafından uyarlanan bu klasik hikâye toplamasının nasıl bir şey olacağı merak konusu. Hakkında çok az şey biliniyor. Bilinenler arasında oyuncular da var. The Tale of Tales ile Vincent Cassel, Salma Hayek, John C. Reilly ve Toby Jones ekran karşısında olacak.

24. The Wound (Abdellatif Kechiche)

Blue Is the Warmest Color ile Altın Palmiye aldıktan sonra yeni projesine başlayan Abdellatif Kechiche, François Bégaudeau’nun romanından uyarlanan The Wound (Fransızca La Blessure) ile izleyicilerin karşısına çıkma hazırlığında. The Wound, özgün biçiminde, Fransa’da yaşayan on beş yaşındaki bir erkek çocuğunun 1986 yazını anlatıyor, yarı otobiyografik özellikler taşıyan senaryosu için Kechiche, filmi Tunus’ta çekmeye karar vermiş. Filmin bu seneki Cannes’a kadar tamamlanacağına kesin gözüyle bakılıyor.

25. Blackhat (Michael Mann)

ABD’de 16 Ocak’ta vizyona giren Michael Mann filmi Blackhat, siber suç ağını küresel çapta ele alan bir yapım. Chicago’dan Los Angeles’a, Hong Kong’tan Jakarta’ya uzanan bir suç ağını seyircilerle buluşturan filmin başrollerinde Chris Hemsworth, Viola Davis ve Wei Tang var.

26. A Hologram for the King (Tom Tykwer)

Paul Greengrass’ın Captain Phillips’inde başarılı bir performans sergileyen Tom Hanks, bu yıl Dave Eggers’ın A Hologram for the King adlı eserinin Tom Tykwer uyarlamasıyla karşımıza çıkacak. Suudi Arabistan’da bir iş yönetimi için girişiminde bulunan Amerikalı bir satış temsilcisinin yolculuğu üzerinden ilerleyen filmin, sonbahardaki film festivallerine yetişmesi bekleniyor.

27. Manchester-by-the-Sea (Kenneth Lonergan)

Kenneth Lonergan’ın Margaret’ı, modern sinemada nadir görülen derin bir anlayışla insan hayatının tecrübelerini sorgulayan dahice düşünülmüş ve gerçekleştirilmiş bir filmdi. Lonergan’ın bu yılki projesi Manchester-by-the-Sea, erkek kardeşinin davetsiz gelişinin haberini aldıktan sonra evine dönen bir tesisatçının hikâyesi üzerinden ilerliyor. Filmin başrollerinde Casey Affleck ve Michelle Williams yer alıyor.

28. Kamakura Diary (Hirokazu Koreeda)

2014’ün en başarılı filmlerinden biri olan Like Father, Like Son’dan sonra Hirokazu Koreeda, bu yıl dört kadının (Haruka Ayase, Kaha, Masami Nagasawa ve Suzu Hirose) yön verdiği, manga serilerinden uyarlanmış bir drama olan Kamakura Diary ile geri dönüyor. Hikâye, 13 yaşında bir çocuk tarafından ziyaret edilen büyükanneleri Kamakura’nın evinde yaşayan yetişkin üç kız kardeş üzerinden ilerliyor. Koreeda’nın Cannes’ı dört gözle beklediğini söyleyebiliriz herhâlde.

29. Youth (Paolo Sorrentino)

Muhteşem Güzellik’le önemli bir başarı elde eden Oscar ödüllü yönetmen Paolo Sorrentino, yeni filmiyle İngiliz diline dönüyor. Başroldeki Michael Caine’e Rachel Weisz, Harvey Keitel ve Paul Dano eşlik ediyor. Alplerin eteklerinde şık bir otelde birlikte tatil yapan Fred ve Mick, zamanlarının hızla tükendiğini varsayarak kalan günlerini nasıl yaşamaları gerektiğine karar verirler. Yılın Cannes’ı bekleyen filmlerinden biri.

30. Untitled Howard Hughes Film (Warren Beatty)

Warren Beatty, kariyerindeki yükselişinden beri Howard Hughes üzerine bir film geliştiriyor. Kendisinin niteliği nicelikten daha çok önemseyen bir yönetmen olduğunu da göz önüne alınınca, filmin son aşamaya gelmesinin neden bu kadar zaman aldığı anlaşılıyor. Bu, Beatty’nin kameranın önüne ve arkasına dönmesi anlamına geliyor. Son yönetmenlik çalışmasından beri Beatty’nin büyüsünü kaybetmemiş olduğunu umalım.

31. Spectre (Sam Mendes)

Oscar’ı almasının üzerinden yıllar geçen Sam Mendes, o zamandan bu zamana yerini pek bulamamış gibiydi. Skyfall ile beğeni toplayan Mendes, şimdi devam niteliğinde bir filmle seyirci karşısında olacak. Spectre’nin, Sam Mendes’in en iyi işlerinden biri olması bekleniyor. James Bond’u yine Daniel Craig canlandırırken ona Christoph Waltz, Léa Seydoux eşlik ediyor. Film, 2015’in kasım ayında vizyona girecek.

32. High Rise (Ben Wheatley)

İngiliz yönetmen Ben Wheatley, J. G. Ballard’ın 1975 tarihli romanından karanlık, rahatsız edici bir iş çıkarma peşinde. Wheatley’in çalışma arkadaşı Amy Jump tarafından yazılan senaryonun hikâyesi, çok katlı lüks bir binada yaşayan varlıklı kiracıların hayatları üzerinden ilerliyor. Filmin oyuncuları: Tom Hiddleston, Jeremy Irons, Sienna Miller, Luke Evans ve Elisabeth Moss.

33. Beasts of No Nation (Cary Fukunaga)

Daha önce Sin Nombre ve Jane Eyre’den tanıdığımız Cary Fukunaga bu kez Beasts of No Nation ile karşımıza çıkıyor. Film, Agu ismindeki bir karakterin deneyimleri üzerine kurulu. Agu, isimsiz bir Afrika ülkesindeki sivil savaşta mücadele eden bir çocuk asker. Filmde Idris Elba’ya Abraham Attah ve Richard Pepple eşlik ediyor.

34. Mistress America (Noah Baumbach)

Frances Ha’nın tamamlanmasının ardından Noah Baumbach ve Greta Gerwig, yeni projeleri Mistress America’ya başladılar hemen. Frances Ha gibi bu filmin de yaratım aşaması ve konusu sır olarak saklanıyor. Pek çok açıdan Frances Ha’nın havasını taşıyan Mistress America ile ikilinin bir kez daha başarılı bir iş çıkarma olasılıkları çok yüksek.

35. Green Room (Jeremy Saulnier)

Geçtiğimiz yılın en iyi bağımsız gerilimlerinden olan Blue Ruin’in yazarı ve yönetmeni olan Jeremy Saulnier, bu yıl Green Room’la yeniden karşımızda olacak. Filmde Patrick Stewart’a Anton Yelchin, Imogen Poots, Alia Shawkat, Joe Cole, Callum Turner, Mark Webber, Kai Lennox, Eric Edelstein ve Blue Ruin’in başrol oyuncusu Macon Blair’in eşlik ediyor. Tenha bir mekânda sıkışıp korkunç bir şiddete maruz kalan ve hayatları için bir çeteyle mücadele etmek zorunda kalan genç bir punk rock grubunun yaşadıklarını konu alan film, yılın en iyi filmlerinden biri olabilir.

36. Love (Gaspar Noé)

Gaspar Noé’nun son filmi Enter the Void’in üzerinden beş yıldan uzun bir süre geçti ve nihayet yönetmen bu sene Love ile tekrar izleyicilerin karşısında. “Bir erkek, bir kız ve başka bir kız hakkındaki seksüel bir melodrama” olarak tanımlanan film için yapımcılar, “Seksi eğlenceli bir şekilde ele alan bir aşk hikâyesi,” diyorlar.

37. Ricki and the Flash (Jonathan Demme)

Diablo Cody’nin senaryosunu kaleme aldığı, Demme’nin yönettiği Ricki and the Flash, yılın en merakla beklenen yapımlarından. Özellikle Meryl Streep ve Sebastian Stan’in başrolde yer aldığını düşünürsek bu durumun hiç de şaşırtıcı olmadığını söyleyebiliriz. Film, ağustos ayında gösterime girecek.

38. Irrational Man (Woody Allen)

Woody Allen, kırk yıldır film yapan ve izleyicileri her filmiyle heyecanlandırmayı başaran ender yönetmenlerden. Kendisi bir film üzerine çalışmaya başladığında sinema dünyasının gözü kulağı ondan gelecek haberlerde oluyor. Joaquin Phoenix’i öğrencisine âşık olan bir profesör rolünde izleyeceğimiz filmde ona Emma Stone eşlik ediyor.

39. Spotlight (Thomas McCarthy)

Thomas McCarthy’nin son projesi, bir Katolik seks skandalı üzerine kurulu. Mark Ruffalo, Michael Keaton, Stanley Tucci, Rachel McAdams, Liev Schreiber ve Aaron Eckhart’ın seyirciyle buluşacağı film, All the President’s Men gibi gerçeklere dayalı bir hikâye üzerinden ilerliyor. Senaryosunu McCarthy’nin kaleme aldığı Spotlight, TIFF’e yetişecek gibi görünüyor.

40. La La Land (Damien Chazelle)

Yazar ve yönetmen Damien Chazelle, 2014 yapımı Whiplash ile herkesin beğenisini kazandı. Yeteneği ve sanatçı yanıyla dikkat çeken yönetmen, ilk filmi “Guy and Madeline on a Park Bench”ten Whiplash’e kadar müziği filmlerinde başarılı bir şekilde kullandığını kanıtladı. La La Land ile Chazelle, bu başarısını bir adım daha öteye taşıyor ve bu kez bir müzikale imza atıyor. Başrollerinde Miles Teller ve Emma Watson’ın yer aldığı film, “modern zamanların Los Angeles müzikali” olarak tanımlanıyor.