22.04.2018

29. Ankara Film Festivali’nde Kaçırmamanız Gereken Filmler

Kültür ve Turizm Bakanlığı katkılarıyla gerçekleştirilecek 29. Ankara Uluslararası Film Festivali, bu yıl 19-29 Nisan tarihlerinde heyecan verici bir programla sinemaseverlerin karşısına çıkıyor. 

Festivalde yer alan bölümlerden kaçırılmaması gerektiğini düşündüğüm filmler şöyle:

Ulusal Yarışma

Hiçbiryerde, Saç, Pus gibi filmlerinin ardından Tayfun Pirselimoğlu yeni filmi Yol Kenarı ile festivalin ulusal yarışma seçkisinde. Filmin konusu da bir hayli merak uyandırıcı; “Kıyamet alametlerinin bir bir gözüktüğü bir kasabada deccal adım adım yaklaşmaktadır, peki beklenen mehdi kahvede çalışan genç midir?”

İstanbul Film Festivali’nde Seyfi Teoman İlk Film Ödülü adaylarından da olan Burak Çevik‘in ilk filmi Tuzdan Kaide Ankara’daki sinemaseverler için de görücüye çıkacak. Film ayrıca Berlinale’de Forum bölümünde de gösterildi. Mağarayı andıran bir evde döngüye girmiş bir yaşam süren otuzlu yaşlarındaki bir kadının ikiz kardeşini arayış öyküsü.

 

Aktarmasız Avustralya

Ölü Ozanlar Derneği, Truman Show gibi filmleriyle Amerikan sinemasında büyük yankı uyandıran yönetmen Peter Weir‘ın ilk döneminin en büyük yapıtı 1975 yapımı Picnic at Hanging Rock, festivaldeki Aktarmasız Avustralya seçkisinin en dikkat çeken filmi. Avustralya kırsalında bir yatılı kız okulunda geçen film, grupça pikniğe gidilen ortamda bir öğretmen ve üç öğrencisinin ortadan kaybolmalarını konu ediniyor. Bu gizemli olayın çevrelerindeki insanlar ve öğrenciler üzerinde bıraktığı etkileri işleyen filme klasik demek yanlış olmaz.

 

Anısına

Anısına seçkisinde yer alan dört film de söz konusu yönetmenlerin ve sinemanın unutulmaz, değerli filmlerinden.Uğruna rapor alınacak, Ankara’ya başka şehirden gelmeye zorlayacak, perdede izleme fırsatı kaçırılmaması gereken A ay, Jules et Jim, The Seventh Seal ve Night of the Living Dead festivalin Ankara izleyicisine en büyük armağanı.

 

Berlin Ekspres

Ankara Film Festivali’nin Berlinale’den transfer ettiği filmlerin yer aldığı Berlin Ekspres seçkisinin lokomotifi şüphesiz Transit. Alman sinemasının günümüzde en değerli yönetmenlerinden Christian Petzold‘un son filmi. Petzold’un bir başka WWII öyküsü olan Transit, Anna Seghers’in aynı adlı romanından uyarlama. Petzold’un diğer filmlerine göre anlatı olarak edebiyata yaklaşan filmin duygusu izleyicide zaman geçtikçe büyüyor.

 

Dünya Festivallerinden

Sundance’de jüri özel ödülünün sahibi olan Desiree Akhavan filmi The Miseducation of Cameron Post, Emily Danforth’un romanından uyarlanma. Filme adını veren Cameron Post’un lise mezuniyetinde bir kızla girdiği ilişki sonrası “dönüştürme terapisi”ne yollanması ve devamında yaşadıkları üzerinden şekillenen film son yıllarda bize çok önemli filmler izleten LGBTİ sinemasının bu yılki bayrak filmlerinden.

Yaşayan birkaç sürrealist yönetmenden biri olan Jan Svankmajer‘in son filmi Hmyz, Çek bilim kurgu yazarı Karel Capek’in Böcek Oyunu adlı eserinden uyarlama. 1920’lerde böceklerle insanlar arası paralellikleri anlatan film Svankmajer’in jübile filmi.

 

Her Daim Genç

1968’in 50. yılına atfen yapılan seçkide Dennis Hopper’ın Altın Palmiyeli ve Oscar adaylı filmi Easy Rider, Michael Wadleigh’in efsanevi festivalin üç gününü anlatan Oscarlı Woodstock filmi, Louis Malle‘ın 68 Mayıs’ına odaklanan filmi May Fools, Jean-Luc Godard’dan bir manifesto La Chinoise, usta yönetmen Alain Tanner’ın Jonah Who Will Be 25 in the Year 2000 filmi ve Margarethe von Trotta’nın Viennale ödüllü filmi Marianne & Juliane yer alıyor.

Açıkçası bu filmlerde birini diğerinden ayırmak oldukça zor. Size en uygun seansı seçip geçmişe yolculuk yapabilirsiniz.

 

Konumuz Sinema

Konumuz Sinema seçkisinde üçü de birbirinde değerli filmler yer alıyor. BAFTA’lı yönetmen Bertrand Tavernier’in kendi sinema macerasını belgeselleştirdiği My Journey Through French Cinema adlı filmi, Emiliy Atef’in Romy Schneider’ın son röportajını anlatan Berlinale ana yarışmasında yarışan 3 Days in Quiberon’ın Türkiye galası ve Hüseyin Tabak’ın Toronto Uluslararası Film Festivalinde gösterilen ve Yılmaz Güney’i konu alan Çirkin Kral Efsanesi.

 

Uzak Köşeler

Cannes başta olmak üzere pek çok festivalde boy gösteren Felipe Barbosa‘nın filmi Gabriel and the Mountain, üniversiteye gitmeden önceki son yılını dünyayı gezerek geçirmek isteyen Gabriel’i merkezine alıyor. Bu yolculuğun onuncu ayının ardından Kenya’ya gelen Gabriel kendine hedef koyduğu Mulanje Dağı’nın zirvesine çıkarken her yeni durakta hayatına yeni bir pencere açar.