01.04.2021

40. İstanbul Film Festivali’nden Öneriler

40. İstanbul Film Festivali’nden Kesinlikle Kaçırmamanız Gereken Filmler

40. İstanbul Film Festivali, 1 Nisan’da festivalin çevrimiçi gösterim platformu filmonline.iksv.org’da başlayacak. Gösterimler, mayıs ve haziran aylarında sinema salonlarında, açık hava sinemasında ve yine çevrimiçi olarak devam edecek.

İstanbul Film Festivali direktörü sevgili Kerem Ayan, dün katıldığı Aslı Öymen’le Sanat Yaşam İnsan programında, yaklaşan 40. İstanbul Film Festivali için bazı detaylar paylaştı.

Kerem Ayan, katıldığı programda 40. İstanbul Film Festivali’nin Nisan ayı favorilerini listeledi. Ayan’ın olmazsa olmazları, “kesinlikle kaçırmayın” dediği filmler arasında:

1. Köstebek Ajan (The Mole Agent)

Hem belgesel hem de uluslararası film kategorilerinde 2021 Oscar adayları arasında olan, ilk gösterimini 2020 Sundance’te yapan Köstebek Ajan, görüp görebileceğiniz en sevimli casus filmi ve inanması güç olsa da çok sağlam, gözlemci bir belgesel. Özel dedektif Rómulo’dan bir huzurevini incelemesi talep edilince Rómulo, 83 yaşındaki Sergio’yu tutar ve ondan huzurevi sakini olup tesisi gözlemleyerek rapor etmesini ister. Fakat sıcakkanlı Sergio casustan da öte, huzurevinde herkesle yakınlık kurunca işler karışır. Yaşlılık, yalnızlık, şefkat ve dostluğa dair bu sıcak ve içten filmin Şilili yönetmeni Maite Alberdi, yalnızca belgeselleriyle değil birçok yerde yayınlanan film eleştirileriyle de tanınıyor.

2. Possessor

David Cronenberg’in oğlu Brandon sinemaya ilk adımını usta yönetmenin başyapıtlarından ExistenZ ’in (1999) özel efekt departmanında atmıştı. Yönetmen koltuğundaki çıkışı ise, Cannes’da gösterilen bilimkurgu-gerilim türündeki Antiviral ’la (2012) oldu. Brandon Cronenberg’in Sundance’te prömiyerini yapan, yine benzer türlerle flört eden yeni filmi, yüksek teknoloji kullanan gizli bir şebekeyi konu alıyor. Beyne yerleştirilen cihazlarla başkalarının zihinlerine girerek insanları birer suikastçıya dönüştüren bu gizli grup, rutin bir görevde beklemedikleri bir sorunla karşılaşıyor. Ele geçirmek istedikleri bir zihinlerden birindeki şiddet potansiyeli, hesapta olmayan bir vahşet sarmalı yaratıyor. Gösterime girmesi uzun zamandır beklenen Possessor, daha ilk sahnelerinden kan dondurucu, son derece huzursuz edici bir ekran kâbusu. Beden, zihin ve makine melezliklerine düşkün olan Cronenberg ailesinin genç üyesinin de yolu açık görünüyor!

Bu filmde şiddet içeren bazı sahneler bazı izleyicilerimizi rahatsız edebilir.

3.Susmayan Köpek (The Dog Who Wouldn’t be Quiet)

İnsani kırılganlıkları sinemaya taşıyan Arjantinli sinemacı Ana Katz’ın 2021 Sundance Film Festival’inde dünya prömiyerini yapan bu sevimli, acı-tatlı komedisi, hayatın sürprizlerden vazgeçmediği bugünlere pek de yaraşan bir hikâyeyi, başkalarını kendinden çok düşünen, “iyi biri” olan Sebastian’ın bakış açısından anlatıyor. Otuzlu yaşlarındaki Sebastian’ın dünyada en çok sevdiği, 8 yaşındaki can köpeği. Birbirlerine o kadar bağlılar ki Sebastian eve dönene kadar ağlıyor. Durum böyle olunca, komşuları şikâyete de başlayınca, Sebastian köpeğinin daha mutlu olacağı bir şekilde hayatını değiştirmeye karar veriyor. Fakat dünyayı sarsan bir felaket, herkesin planlarını altüst ediyor.

4.Aalto

Modern mimarinin efsane isimlerinden, Finlandiya denince ilk akla gelen “tasarım gurusu” Alvar Aalto’nun yaşam öyküsünü, çalışmalarını ele alan Aalto, Alvar’ın mimar eşi Aino ile aşkını da ilk kez gözler önüne seriyor. Film izleyiciyi ikilinin yaratıcı süreçlerine dair sinemasal bir tura çıkartırken, Finlandiya’daki yapılardan Rusya’da bir kütüphaneye, MIT kampüsünde bir yatakhaneden Paris yakınlarındaki bir koleksiyonerin evine, Venedik’te bir köşkten artık kültleşmiş Aalto vazosuna, dünyanın çeşitli yerlerindeki ikonik binalarını ve tasarımlarını da ziyaret ediyor. Filmin tamamlanması için Aalto Vakfı, yönetmen Suutari’ye kaynaklarına erişim sağladığı gibi Aalto ailesi de Aino ile Alvar arasındaki özel mektupları, birçok fotoğraf albümünü ve bazı 8mm film çekimlerini de teslim etti.

Öte yandan Kerem Ayan festivalle ilgili, “Şu an filmler arasında Berlin Film Festivali filmleri yok, bu filmlerden bazıları mayıs-haziran ayında izleyiciyle buluşacak.” dedi ve “Umarım yarışmalar kapsamında düzenlenen ödüllerimizi ve Onur Ödüllerimizi yüz yüze takdim edebilme imkanı bulabiliriz.” şeklinde ekledi.

Kaynak: İstanbul Film Festivali, Aslı Öymen’le Sanat Yaşam İnsan