12.04.2022
41. İstanbul Film Festivali Günlükleri – 4
Bugün festival günlüklerinde iki film ve bir söyleşiden bahsetmek istiyorum. 41. İstanbul Film Festivali, dünyanın değişik ülkelerinden filmlerle bizleri buluşturmaya devam ederken düzenlenen söyleşilerde de işin mutfağıyla ilgili değerli bilgiler aktarılıyor.
Festivalin ilgi çekici bölümlerinden biri olan Köprüde Buluşmalar’da bu hafta sinemaseverlerin ilgiyle izleyecekleri söyleşiler de var. Festivale konuk olan sinemacılarla filmler sonrası yapılan söyleşilerin yanı sıra ayrıca düzenlenen söyleşiler de oldukça ilgi çekici.
Tüm program festivalin web sayfasından takip edilebilir. https://film.iksv.org/tr/etkinlikler
Şimdi önümüzdeki günlerde gösterimleri devam edecek filmlerden Aracı ve Bıçağın İki Yüzü’ne bakalım.
Aracı
Gösterim tarihleri: 14-16-17 Nisan
16 Nisan’da film ekibi de Cinewam City’s 7 salonunda saat 16:00’daki gösterimde olacaklar.
“Dünya Festivallerinden” bölümünde yer alan Aracı, bu yıl İstanbul Film Festivali Uluslararası Yarışma jürisi başkanı Bent Hamer’ın yeni filmi. Bazıları için en acı, en iç yakıcı durumlar başkalarının geçim kaynağı olabiliyor. Aracı da bunlardan biri. Yaşadığı kasabanın halkına kötü haberleri vermek üzere belediyede işe giren Frank Farrelli için bu iş sandığı kadar kolay olmayacaktır. Film karanlık bir atmosferde geçiyor. Sadece insanlar değil kasaba da ölüyor. Bent Hamer’ın bu filmi Lars Saabye Christensen’in 2012 tarihli romanı Sluk’tan uyarlama. Ölüm, yalnızlık, bencillik üzerine olan bu filme yönetmenin yaklaşımı ilginç. Fimde sorulan bir soru aklınızda kalacak. Adil olan ne ? Buna herkesin vereceği yanıt farklı olacaktır.
Bıçağın İki Yüzü
Gösterim tarihleri: 12-13-14-20 Nisan
Festivalin “Galalar” bölümünden Bıçağın İki Yüzü, bu yıl Berlin’de yönetmeni Claire Denis’e En İyi Yönetmen ödülünü getirdi. Fransa’nın önemli sinemacılardan biri olan Claire Denis Bıçağın İki Yüzü filminde Fransa’nın üç önemli oyuncusunu yönetti: Juliette Binoche, Vincent Lindon ve Grégoire Colin. Aşkın, tutkunun sınırları nerede başlayıp nerede bitiyor? Sara yıllar boyunca içinde yaşattığı tutkuyu bir anda açığa çıkartıyor ve gerisi hayatını karıştırarak geliyor. Belki de ihtiyacı olan sadece tüm yaşadıklarını silip, yeni bir hayata doğru yol almaktır.
Filmin senaryosu yönetmen Claire Denis’le birlikte Christine Angot’a ait. Senaryoyu, Angot’un romanlarından biri olan Un tournant de la Vie’yi uyarlayarak yazmışlar. Bu film ikilinin ilk ortaklığı değil. Daha önce de 2017’de Let the Sunshine In / İçimdeki Güneş filminde de işbirliği yapmışlardı. Juliette Binoche’u kaç filmde izlediğimi hatırlamıyorum. Bu film de onun en iyi performanslarından biri.
Köprüde Buluşmalar Söyleşileri:
11 Nisan Pazartesi günü gerçekleşen Köprüde Buluşmalar’ın ilk söyleşisi bir Netflix dizisi olan Uysallar ile ilgiliydi. Daha ve Şahsiyet’te bir arada çalışan yazar Hakan Günday ve oyuncu/yönetmen Onur Saylak’ın üçüncü ortak çalışması olan Uysallar ilginç bir yapım.
Söyleşide Hakan Günday ve Onur Saylak’ın yanı sıra oyuncular Songül Öden, Öner Erkan, Netflix Türkiye İçerik Direktörü Pelin Diştaş ve Yapımcı Kerem Çatay Uysallar’ın yapım süreciyle ilgili konuşurken bir yandan da izleyicilerin sorularını yanıtladılar. Songül Öden de Pelin Diştaş da Uysallar’ın çok iyi tasarlanmış olmasına değindiler ve bunun herkesin işini daha iyi yapması sonucunu doğurduğunu belirttiler. Hakan Günday ve Onur Saylak, izleyicilerden gelen projelerimiz nasıl gerçekleşebilir sorusuna, eğer siz yaptığınız işe inanıyorsanız devam edin, bu sizi, sizin için doğru olan insanlarla da karşılaştıracaktır diyerek yanıt verdiler. Moderatör Aslı Ildır’ın dizinin sonunda dijital platformda yayınlanan bir diziden beklediklerimiz yoktu yorumuna Onur Saylak, dijital platformda dizi izlemek alışkanlığı oluşmuş ama bunun dışına neden çıkmayalım diye sorarak yanıt verdi. Hakan Günday’ın değindiği gibi hikâyeler içimize işliyorsa eğer o şarkı kulağımızda çalmaya devam ediyor.