08.09.2020

Antebellum: Cepten Yemeye Devam

Yazarın Film Puanı: 10/4

Bu haftanın vizyonunda kendine yer bulan Antebellum filminin yapımcılarına baktığımızda 2017 tarihli Get Out (Kapan) ve 2019 tarihli Us (Biz) filmlerini hatırlıyoruz. Vizyona girdiği yıl korku ve gerilim türünde uzun süredir beklenen kaliteli ve hakkını veren işlerden biri olarak dikkat çeken Get Out, nitekim 2018 Oscar Töreni’nde “En İyi Özgün Senaryo” Oscar’ını kazanmıştı. Hikâyesi, kurgusu, oyunculukları, atmosferi ve müzikleriyle korku ve özellikle gerilim sinemasının ortalama işleri arasından kolayca sıyrılan film, birçok sinemasever tarafından da beğeniyle izlenmişti. Geçtiğimiz yıl ise benzer sayılabilecek bir konu ve yine siyahi oyuncularla çekilen Us ise bir önceki filmin yolundan giderek korku ve gerilim anlamında seyircinin büyük umutlar beslediği bir filmdi fakat beklentilerin bir hayli aşağısında kalmıştı.

Bir yıl aradan sonra çıkan ve yine ilk iki filme benzer bir hikâye sunan Antebellum ise ne yazık ki ikinci filmin makus talihini paylaşarak beklentilerin bir hayli altında kalan yapım olarak hatırlanacak, daha doğrusu kısa sürede unutulacak. Yönetmenliğini Gerard Bush ve Christopher Renz ikilisinin üstlendiği filme daha yakından bakmadan önce konusuna kısaca göz atalım.

Başrolünde şarkıcı kimliğiyle tanınan fakat son yıllarda kadrosunda yer aldığı Hidden Figures ve Moonlight gibi filmlerdeki performansıyla oyunculuk konusunda da iddialı olduğunu gösteren Janelle Monáe’nin yer aldığı film, başarılı bir yazar ve güzel bir aile hayatı olan Veronica Henley’nin, bir gece evine dönerken kaçırıldıktan sonra yaşadıklarını anlatıyor.

Amerika’nın Bitmek Bilmeyen Sorunu: Irkçılık

Antebellum… Filmin ismi ülkemizde direkt olarak bu şekliyle kullanılıyor ve vizyona da bu şekilde girdi. Kısa bir araştırma yaptığımız zaman kelimenin İngilizce anlamına baktığımızda Amerikan İç Savaşı’ndan önce tanımlamasını görüyoruz. Bu tanım da olayların geçtiği zaman diliminin büyük çoğunluğu ve finalindeki gerçekle yüzleşince filmin isminin neden bu kelime olduğu da daha iyi oturuyor.

Düşük Gerilim, Sıfır Korku

Korku ve gerilim türündeki neredeyse her filmde yer alan başarılı bir kariyer, mutlu bir aile hayatı ve her şeyin yolunda gittiği bir hayata bu filmde de rast geliyoruz fakat filmin hikâye akışı biraz daha farklı bir kronolojide ilerliyor. Filmin yaklaşık ilk beş dakikasında tek plan çekimde gezindiğimiz ve siyahilerin ağır koşullarda köle olarak çalıştığı Amerika’nın 19. Yüzyıldaki pamuk tarlaları ve etrafındaki yerleşimde geziniyoruz. Bu da filmin ters bir kurguyla başlamasına neden oluyor. Veronica’nın içinde yer aldığı kapana düşme kısmını da filmin ortasında izleyerek olayların başlangıcına gidiyoruz ama bu noktada hikâye gerektiği gibi anlatılamıyor. Bu da filmdeki bölümleri çok keskin şekilde birbirinden ayırarak filme ket vuruyor.

Eksik Parçalar ve Sınıfta Kalan Bir Film

Yapımcıların imzasının olduğu ilk iki filmin yolundan giderek benzer konuyu yine siyahi oyuncularla sunmaya çalışan film, Get Out filminin yukarı taşıdığı çıtayı tıpkı ikinci filmin aşamadığı gibi ortalamanın altında kalıyor. Filmin hikâyesi ve anlatmak istediği son sahnede daha iyi anlaşıldıysa da filmin neredeyse tamamı seyirci açısından o patlama noktasının yaşanmasını beklemekle geçiyor. Son düzlükte ise gerilim unsurunun biraz olsun kıpırdamasıyla az da olsa izlenir olan film, geneli boyunca aynı başarıyı yakalayamıyor.

Siyahilerin maruz kaldığı ırkçılık ve zorbalığa daha sert açılardan bakması ve şu sıralar Amerika’da daha da alevlenen ırkçılık vakaları ve protestoları düşündüğümüzde iyi bir tesadüf sunan film, görüntü yönetimi ve müzikleri ile biraz olsun elle tutulur bir şeyler sunmayı başarıyor. Tür olarak her ne kadar korku ve gerilim şeklinde nitelense de korku namına neredeyse hiçbir şeyin olmadığı hikâyenin gerilim unsuru ise son 10-15 dakikaya düşük bir seviyede sıkışıyor ama bu bölüm de filmden alacağımız zevkin yükseğe ulaşmasına etki edemiyor. Tıpkı Us filmi gibi Get Out’un süksesinden beslenen film, onun cebinde yediği krediyi har vurup harman savurarak çabucak unutulacak bir iş ortaya koyuyor.