23.03.2021

Sanditon İzlemek İçin 5 Neden

Sanditon, ünlü İngiliz yazar Jane Austen’in (1775-1817) bitiremediği romanı. Sadece on bir bölüm yazdıktan sonra sağlık durumunun kötüleşmesi ve ardından vefatıyla beraber yarım kalan bu roman ITV ve PBS işbirliğiyle 2019 yılında sekiz bölümlük bir dönem dizisine dönüştürüldü. Ancak şu an sadece tek sezon ile sınırlı kalmış durumda. Bunu kabul etmeyen dizinin hayranları ise tam bir senedir ikinci sezon için sosyal medya üzerinden büyük bir kampanya sürdürüyor. Sonunda baskılara dayanamayan ITV ise ikinci sezon için tekrar ön prodüksiyon çalışmalarına başlamış gibi görünüyor. Peki iptal edilmesi bu kadar patırtı kopartan bu diziyi neden izlemelisiniz? İşte size 5 neden!

1. Jane Austen

Pride and Prejudice (Gurur ve Önyargı), Sense and Sensibility (Duygu ve Duyarlılık) ve Persuasion (İkna) gibi romanlarıyla tanınan Jane Austen hem İngiliz hem de dünya edebiyatının temel taşlarından birini oluşturuyor. Eserleri de sinema ve tv dünyasında en çok uyarlanan yazarlardan biri.  Jane Austen romanlarında büyüyen ve yaptıklarından ders alan karakterlerin aşkı odak noktasını oluşturur. Bunların dışındaki herkes ve her şey, sosyal hicivle yoğurulmuş yan karakterler ve onların yol açtıkları bir takım aksaklıklar bir şekilde birleşmesi gereken çifte hizmet eder.

Yazar, diğer romanlarının başarılı bir şekilde yayınlanmasının ardından 1817’de Sanditon’ı Brothers (Kardeşler) başlığıyla yazmaya başlamış ancak birkaç ay çalıştıktan sonra, ölümcül bir hastalığa yakalandığında bir kenara bırakmak zorunda kalmış. Üç yüz yıl boyunca acıklı bir şekilde tamamlanmamış olarak duran bu taslakta bulunan ipuçlarından çıkarılan bu hikayenin kurgusu ise Austen hayranlarını büyülemeye yetiyor: 1800lerin başında geçen hikayede kalabalık bir taşra ailesinden gelen bir genç kadın olan Charlotte Heywood gelecek vadeden bir sahil beldesi olan Sanditon’un baş döndürücü dünyasına sürükleniyor. Orada hırslı kardeşlerden oluşan bir aile, zenginliğiyle övünen asilzade bir dul, onun entrikacı yeğenleri ve belki de en dikkat çekici biçimde Austen’ın ilk siyah kahramanıyla tanışıyor.  Sanditon, Austen’ın hikaye anlatımının satır aralarına odaklanırken, karakterlerin en karanlık kısımlarına dalmaktan çekinmiyor ve geçirdikleri nefis değişime odaklanıyor.