10.04.2021
“Nomadland” Görüntü Yönetmeni Joshua James Richards En Sevdiği Film Çekimlerini Listeledi
Joshua James Richards’ın En Sevdiği Film Çekimleri
Sinematografi, bir filmin senaryosu ve oyunculuklarıyla bütünü oluşturan en önemli mihenk taşıdır. Bu anlamda ödüllerden ödüle koşan “Nomadland” in güzelliği Chloe Zhao’nun ve Joshua James Richards’ın muhteşem kamera çalışması diyebiliriz.
Sizler için görüntü yönetmeni Richards’ın en sevdiği film karelerini listeledim. Ancak onun öncesinde Nomadland’i hatırlamakta fayda var.
Ekonomik gerileme sırasında karavanda bir göçebe olarak yaşamaya karar veren bir kadın olan Fern’in hikayesini anlatan “Nomadland”, yalnızca eleştirmenler ve izleyiciler tarafından saygı görmekle kalmadı, aynı zamanda önümüzdeki günlerde en iyi filmin öncüsü olarak aldığı ve alacağı ödüllere adından söz ettirdi. Bu ödüller yönetmen, uyarlanmış senaryo, kurgu (tümü Chloé Zhao için), kadın oyuncu (Frances McDormand için) ve sinematografi dahil olmak üzere toplam altı ödüle aday gösterilen Oscar’lar. Ayrıca yedi BAFTA ödülüne aday gösterildi. Film en iyi film dalında üç düzineden fazla eleştirmen ödülü kazandı ve Richards bu yıl sinematografi ödüllerinin önde gelen galibi oldu.
Nomadland, görüntü yönetmeni Richards’ın “Songs My Brothers Taught Me” (2015), “God’s Own Country” (2017) ve “The Rider” (2017) filmlerinden sonra dördüncü uzun metrajlı filmidir. Richards’ın şimdiye kadarki dört filminden en sevdiği kareleri ve bu unutulmaz anların sinemaya yaklaşımını nasıl şekillendirdiklerine dair düşüncelerini aşağıdan okuyabilirsiniz.
1. Songs My Brothers Taught Me (2015)
Yönetmen: Chloé Zhao
Yazar: Chloé Zhao
Başrolleri: John Reddy, Jashaun St. John, Irene Bedard
Yapımcıları arasında Amerikalı ünlü oyuncu Forest Whitaker’ın da yer aldığı Chloé Zhao’nun ilk filmi Songs My Brothers Taught Me / Ağabeylerimin Bana Öğrettiği Şarkılar, Güney Dakota’daki Amerika yerlilerine tahsis edilen Pine Ridge yerleşim bölgesinde geçiyor. Bir ağabey ile kız kardeşi arasındaki bağı işleyen film bu özel bölgedeki Lakota Amerika yerlileri topluluğunun dinamikleri ve sosyal ilişkilerini gözler önüne seriyor.
“Ülke dört bir yanındaki Kızılderililer için ayrılmış arazilerde hissedilen kolektif travma, özellikle Songs My Brothers Taught Me’de çektiğimiz Pine Ridge Kızılderili Bölgesi’nde hissediliyor. Burada, iyi ve güzel Irene Bedard, uzaklaştığı eski kocasının yasını, sırtını kiliseye (kolonileşmenin sembolü) dönüp çocuklarına bakarken, kederini dindiremiyor ya da kendi kederini ifade edemiyor. Böyle bir sahne, daha yumuşak veya daha nostaljik bir aydınlatma yaklaşımı gerektirebilir. Biz bununla birlikte dünyanın bu bölgesindeki cenazelerin “sıradanlığını” kucaklamaya karar verdik.”