06.05.2016

Karakter Mutfağı: Gloria

Sen küçük bir kuş olsaydın, ben bir yuva olurdum.

Sen bir boyun olup üşüseydin, ben eşarp olurdum.

Sen müzik olsaydın, ben kulak olurdum.

Sen su olsaydın, ben bardak olurdum.

Sen ışık olsaydın, ben göz olurdum.

Sen ayak olsaydın, ben çorap olurdum.

Sen deniz olsaydın, ben sahil olurdum.

Sen yine deniz olsaydın, ben balık olur içinde yüzerdim.

Yine deniz olsaydın, ben tuz olurdum.

Ama ben tuz olsaydım, sen marul, avokado ya da en azından taze yumurta olurdun.

Sen taze yumurta olsaydın, ben bir parça ekmek olurdum.

Ben bir parça ekmek olsaydım, sen tereyağı ya da reçel olurdun.

Sen reçel olsaydın, ben reçeldeki şeftali olurdum.

Ben şeftali olsaydım, sen ağaç olurdun.

Sen ağaç olsaydın, ben özsuyun olur ve kan gibi kollarında akardım.

Ben kan olsaydım, kalbinde hayat bulurdum.

Claudio Bertoni

“İntihara teşebbüs etmiş genç bir kız arkadaşa” şiiriyle başlıyor Gloria ile sohbetimiz. O bir yandan bana bu şiiri okurken bir yandan da sohbet masasına uzattığı bacaklarını temizlemekle ilgileniyor. Alışılagelmemiş bir göz teması kurmuş olmalıyız ki açıklama ihtiyacı hissediyor: “Senden sonra akşam bir kulübe gideceğim.”

İki çocuk annesi ve orta yaşın yalnızlığında bir kadın Gloria. Yakın zamanda kızını yolcu edeceğini bilen ancak dans etmekten ve müziğin ritmine kendini bırakmaktan hiç mi hiç vazgeçmeyenlerden, Karakter Mutfağı’nın bu haftaki konuğu. Onun için dans pistinde birileri olmasına yahut bir partnerin elinden tutmasına hiç lüzum yoktur. Ritme ayak uydurmak ve sonrasında hayatın bütün derdini pistin dışında tutmak fazlasıyla yeterli. Lakin her insanın bir umutla kucak açtığı ve inandığı birliktelikleri oda fazlasıyla yaşar. Yaşamaktan ziyade bütün monotonluğunu üstlendiği hayatına biri/birilerini alır. Fazla bir beklenti içine giren benliği bu birlikteliklerde onu hep karşı kıyıya ne var ki tek başına çıkartır. O ise üzerinde dans ettiği zaman diliminin onda biri kadar durmadığı bu tek başınalığı hızla benimser ve birkaç gün ya da birkaç ay geride kalan yalnızlığının elinden tekrar tutarak kendini müziğin kucağına bırakır.

Hikâyesinde, satırlar arasında kaçmak isteyen çoğu misafirimizde olduğu gibi bireyin fiziksel benliği birtakım şeylerden kendini sıyırmaya çalışsa da tin kavramı buna pek müsaade etmez. Fiziksel benlik kadar dışarıya kaçamayan, kaçmak istese de bunu doğrudan geçekleştiremeyen ikinci bir karakterdir o. Kendini patikanın ucunda doğrudan değil, çalıların arasından dolaylı bir şekilde gösterir. Her yere takılan, bir iz bırakan bu ikinci karakteri keşfetmek öyle çok uzun sürmez. Bir yerlerden devamlı size göz kırpar vaziyettedir. Gloria’nın ikincil plana attığı ve haykıramadığı benliğidir bu bahsettiğimiz. Kendini sözlerde ya da cümlelerde var etmez; elbiselerde, içeceklerde kısacası cansız olan her şeye nefesini üfleyerek peşinizden gelir. Siz isteseniz de istemeseniz de, Gloria istese de istemese de renk eğrisinin üzerinde mor bir iskemleyle birlikte anbean peşinizdedir.

Gloria yalnızlığında dahi mutlu olabilen bir kadın. Sosyal birliktelikleri geliştirmek adına topluluklara dalan, yogaya giden ya da eski eşiyle aynı masada oturup şen şakrak anlara imza atabilen. Hiç değilse mutluymuş gibi bir tavrı kolaylıkla benimseyenlerden. Öyle olmasa bile öyleymişçesine sizinle birlikte aynı tempoya ayak uyduranlardan. Belki de çiftken bile yalnızlığı ikiye katlananlardan. Yogaya giden, monoton ofisinde çalışma öncesi ve sonrasında yüzü gülebilen, dans edebilecek enerjiyi bulabilen bir kadın. Hesaba katmadığı ise yalnızlığının daimi olduğu gerçeği. Onu bu denli kızdıran ve eğlenceye kaldığı yerden devam etmekten alıkoyan şeydir; birlikteliğini bir süreliğine paylaştığı insanlar. Pek sebebi ya da neyin neden olduğu üzerinde durmaz, daha doğrusu pek aldırış etmez. Ona bir süreliğine gelenlere olan hırsını onlara ait olan şey/şeylerle alır. Kendisinde olmayan bir çoğulluk varken, birilerinde olmayan güveni ise duvarlarına hasbelkader aldığı nişanlarla o evlere ve içindekilere boşaltır Gloria.

Yeşile boyadığı evleri bir kenara bırakır ve Santiago sokaklarında radyodan çalana eşlik etmeye, birileriyle değil kendiyle dans etmeye kaldığı yerden devam eder. Sohbet bitimine denk düşürdüğü hazırlığını bir kenara bırakıp veda ederken ağzında ona ithafen yazılan parça ve sigarasıyla, kıyafetini değil yarı renkli gözlüğünü düzelterek karanlıkta kaybolur Gloria.