Karakter Mutfağı: Charlie Brown  

“Tanıdığım tüm Charlie Brown’lar içinde en Charlie Brown olan sensin Charlie Brown”

İki hatta üç kuşağın gönlünü fethetmiş, büyüklerin dünyasında onlarsız nasıl olunurun cevabını ustalıkla veren bir karakter Charlie Brown. Aynı zamanda bir o kadarda talihsizliklerin adamı. Hiç adım atmadığı, üstelik olabildiğince uzak durmaya çalıştığı bahçelerde bütün çürük elmaları ani bir gelişmeyle ceplerine dolduran bir ufaklık. Bütün tatlılığı ve naifliğiyle bir şeylerin üstesinden gelmekte ise en az bu talihsizliklerinin yüzdesi kadar ise başarılı. Onun yıllar içinde gelişen ekranlara uyum sağlayan ama büyüyen ekranların tersine hiç büyümeyen evreni bu hafta Karakter Mutfağı’nın masadaki incelenilesi ve aynı zamanda ısırmak için kendini tutamayanların habercisi. Onu uzun uzatıya çekiştirmek yerineyse adeta onunla özdeşleşen olmazsa olmazları ile konuşarak tabureye oturtsak yeterde artar bile!  Karşılıklı oturacağımız bu masada yeni yılın iyilik ve güzelliği avuçlarımıza bırakmasını temenni edeceğimiz 1965 yapımı “A Charlie Brown Christmas” ise tekrar tekrar izlemek ve umut ile yol almak için aşağıda! Onunla yani Charlie Brown ile zihnimizde hiç büyümeyen ve mutluluk aşılayan çocuğun o bahsini geçirdiğimiz olmazsa olmazları ise şöyle:

Babası berber olan Charlie’nin günlerden bir gün “Hece Yarışması”nda aldığı ödülün ücretsiz saç kesimi olması sanırız onun süregelen ve ardı arkası kesilmeyen bahtsızlığını özetlemek için iyi bir örnek.

Sonunda iyi ve doğru olanı istemeyi öğreten Charlie, neticeye giden hatice yolunda arkadaşları yahut çetesi tarafından –her ne kadar o umursamasa da- hep aşağılanmakla baş başa kalır. Son sayı vuruşu için kan ter içinde kaldığı beysbol maçı bunun en büyük örneğidir.

Platonik aşkla tanışmamızda onunla birlikte oldu desek yersiz sayılmaz. Her yeni öyküde tam açıldı diyeceğimiz noktada o yine utangaç ve köşesinde bekler konumdadır hep. Büyük aşkı Kızıl Saçlı Küçük Kız (Little Red Haired Girl) ile kavuştuğu zaman Charlie Brown’un öyküsü tamamlanır mı bilinmez; aksilikler peşini bıraktığı zaman bütün problemler çözülecek gibidir.

Öykülerinde tarihe ışınlandığı noktalarda, büyümüşte küçülmüş bu çocuklar, yetişkinlerin “çocukların dünyasında korku ve endişe yoktur” mottosunu alt üst eden bir formatta ilerler. Atlara yahut binek araçlara gerek yoktur yıkıma ilerlemek için; minik Snoopy’nin kendi gibi minik kulübesi politik yaşanmışlığa açılan bir araç gibidir.

http://www.dailymotion.com/video/x2cgz0g_a-charlie-brown-christmas_fun