29.05.2017
İFF Yıllara Meydan Okuyanlar: Being 17
Cinsel Özgürlüğün Tekme Tokat Uyanışı
Yıllara meydan okuyan yönetmenlerden Andre Techine, yeni filmi Türkçe adıyla “Yaş 17” ile İstanbul Film Festivali’ndeki yerini aldı. Peki yönetmen kariyerinin son dönemlerinde hala formda mı? Senarist kimliğiyle de öne çıkan Techine, zamana yenik düşecek miydi, yoksa bir usta gibi filmlerine gururla mı devam edecekti? Bunun cevaplarını arayacağız.
Öncelikle filmin konusuna değinelim. Damien (Kacey Mottet Klein), okulda pek popüler bir öğrenci değildir. Sınıfındaki Thomas (Corentin Fila) adındaki bir genç onunla uğraşmaktadır. Damien’ın doktor annesi Marianne (Sandrine Kiberlain)’ın, Thomas’ın annesini tedavi etmesiyle beraber işler değişmeye başlar. Çünkü iki aile arasında bağlar ortaya çıktıkça, bu iki genç birbirlerini daha çok tanımaya başlayacaklardır.
Filmin artılarıyla ilerleyip, daha sonrasında eksi yanlarına değinmek doğru olacaktır. Filmin belki de en büyük kozu akıcı anlatım tarzı denilebilir. Film 116 dakikalık süresine rağmen izleyiciyi her an ayakta tutmayı başarıyor. Bunun başlıca nedenlerinden biri de başrol oyuncuları Fila ve Klein’ın kimyalarının tutması denilebilir. Bu iki aktörün canlandırdığı karakterlerin çoğu zaman zıtlaşsalar da, karşılık uyumları filmin olumlu kısımlarından bir tanesi olarak artı haneye yazılıyor. Sandrine Kiberlain ise doğal oyunculuğuyla filmin samimi tarafını öne çıkarıyor.
Peki olumsuz yanları yok mu filmin? Fazlaca bulunuyor. Bu sıkıntıların başında filmin senaryosu en büyük sorun olarak başa bela oluyor. Filmin içindeki cinsel gerilimin yarattığı tahmin edilebilir çıkış yolunu izleyicisine kolay göstermek istemeyen yönetmen, tekrarlara kaçmaktan korkmayarak muhtemel finalini olabildiğince geciktirmiş. Ancak bu geciktirmeden dolayı film kurgusal olarak sarkmaya başlamış.
Ayrıca filmin ana karakterleri Damien ve Thomas arasındaki çatışma fazla uzatıldığından, senaryoda aralarına filmin ana hikayesine katkıda bulunmayan yan hikayeler dahil edilmeye çalışılmış. Tabii bu hikayelerin çatışma bölümleri de havada kalınca, içinden çıkılamayan sığ bir metin, tüm filmin akışını olumsuz yönde etkilemiş.
Cinsel kimliğini keşfeden gençlerin büyüme hikayesi olarak da yorumlayabileceğimiz filmin konusunda, mantık hatalarının her alanda cirit atması, filmin savruk düzene hapsolmasını hızlandımış. Böylelikle usta yönetmen Techine’in yıllara, sadece yaş olarak meydan okuduğu gerçeği açığa çıkmış.
17 yaşındaki insanların hikayesini anlatırken yönetmen, olgun yaşıyla tecrübesini konuşturacağına, 17 yaşındaki acemi bir yönetmen gibi filmi kotarmış.
Sonuç olarak yenilikçi olmayan hikayesini, gereksiz ayrıntılar ve diyaloglarla sürükleyerek, iyi bir film çıkacak malzemeyi harap etmiş. Gökkuşağı sineması meraklılarının deneyebileceği yapım, maalesef beklentilerin altında kalarak vasat bir iş olarak akıllarda kalıyor.