28.08.2016

Suikast: Saf Aksiyon, Sırf Aksiyon

Suikast (2)

Mechanic geri dönüyor…

Günümüz Hollywood sinemasında aksiyon filmi denildiğinde ilk akla gelen isimlerden biri olan Jason Statham, peşi sıra aksiyon filmlerinde oynamaya devam ediyor. 2011 tarihli ilk Mechanic filmi vizyona girdiğinde iddiasız ama beklenenden fazla gişe yapan bir filme dönüşünce ikinci filmin yapılması kaçınılmaz olmuştu. Ancak geçen beş senelik zaman süresi içerisinde gerek Statham’in çekim programının uygun olmaması ve prodüksiyonun hazırlık aşamasının uzaması üzerine filmin vizyonu bu seneye kaldı. Yeni film Mechanic: Resurrection adıyla sonunda vizyona konuk oluyor. Bakalım ilk filmin çıkışını devam filmi de yakalayabilecek mi?

Filmin konusunu kısaca şöyle özetleyebiliriz. Arthur Bishop (Jason Statham) suikast konusunda işinin bir numarasıdır. Özellikle yaptığı suikastlere kaza süsü vermesiyle ünlüdür. Ancak Bishop, Craine (Sam Hazeldine)’in iş teklifini reddeder. Bunun üzerine Bishop emekli olmaya karar verir. Craine ise işin peşini bırakmaz ve Gina (Jessica Alba) adlı kadını kullanarak Bishop’un üzerine planlar kurmaya başlar. Gina ve Bishop arasında duygusal bağların kurulmasından sonra Craine bu kozunu kullanarak Bishop’u üç suikasta zorlar. Bishop ise bu zorunlu görevde Gina’yı kurtarmak adına suikastlerine başlar.

1972 yapımı Charles Bronson’un filminden uyarlanan ilk filmin özellikle aksiyon sahneleri çok başarılıydı. Bu başarılı sahneler filmin en büyük kozu olurken, yapımcılar ikinci filmde aynı başarıyı yakalamayı hedeflediler. Bu yüzden de Jessica Alba, Tommy Lee Jones ve Michelle Yeoh gibi isimleri kullanarak iddialı bir kadro kuruldu. İlk filmin izinden giden yapım, özellikle yaratıcı suikast sahneleriyle iddialı olmaya çalışıyor.

Mantık hataları seyir zevkini etkiliyor

Film bu amaçla senaryosundaki tonla mantık hatasına rağmen aksiyon mizansenleriyle ayakta durmaya çalışıyor. Film kurgu anlamında farklı ülkelerde geçen suikastlere bel bağlayarak seyirciyi eğlendirmeye kendine bir amaç ediniyor. Malezya, Tayland, Avustralya ve Bulgaristan gibi ülkelerde çekimleri gerçekleştirilen Suikast, bu ülkelerin görsel yapısından yararlanarak yaratıcı aksiyon öğelerini öne çıkartıyor.

Bir anlamda Jason Statham’ın, aurasını tüm filmin geneline yaymaya çalışarak, gişede başarılı olmayı hedefliyor. Film özellikle havuz ve hapishanesinde başarılı aksiyon kurgusuyla aksiyon severleri yakalamayı başarıyor. Ancak film genel yapısı itibariyle B yapımı bir aksiyon filmi olmaktan kurtulamıyor. Yer yer inandırıcılık seviyelerini zorlayarak kendi içinde hatalar yapsa da, çatışma sahneleriyle ayakta duruyor. Yan karakterlerin sığ altyapıları filmin seviye atlaması sınırlı seviyede kalıyor.

Statham severler sinemaya…

Sonuç olarak Suikast aksiyon severleri tatmin edecektir. Ancak daha fazlasını isteyen izleyici için ilk filmin ötesine geçemeyen ve ilk filmin tekrarı bir yapıma dönüşüyor. Statham hayranlarının ilgisini cezbedecek olan yapım, daha çok kafa boşaltmalık bir filme bürünüyor. Zaten bu tip filmlerden de çok bir şey beklemek izleyici için yanılgı olacaktır. Salt aksiyon filmden beklenilen tek şeye dönüşecektir.