04.11.2016

Vizyon Menüsü: 4 Kasım Haftası

178350

Geniş Aile 2: Her Türlü

Dizi İzlemeye Doyamayanlar İçin…

Türk televizyonlarının popüler dizilerinden Geniş Aile, ekran yolculuğuna son verse de; yapımcılar dizinin hayranlarının film isteyebileceğini düşündüler. Nitekim ilk film böyle ortaya çıktı. Yetmiyormuş gibi filmin hatırı sayılır bir gişe yapmasının ardından Geniş Aile 2: Her Türlü çıktı. Yine bir sürü sululukla ve kelime esprileriyle dolu yapım, diziye doyamayanlar dışında hiç kimseye hitap etmiyor. Bir anlamda bu film de iyi bir gişe geliri yaparsa bu seri de uzayıp gidebilir. İlle Türk komedisi diye ölmüyorsanız, bu haftanın en zayıf halkası diyebiliriz.

trolls-trailer3

Trolls / Troller

Sevimli Trollerin Fazla Sevimli Dünyası…

Dreamworks’un yapımcılığını üstlendiği bu sevimli animasyon izleyicileri Trollerin rengarenk dünyasında yolculuğa çıkarıyor. Daha çok küçük izleyicilere hitap eden film, birbiriyle alıp veremeyen afacan Troller’in maceradan maceraya koşmasını anlatıyor. Haftanın vizyon menüsünde genç izleyiciler ve animasyon meraklıları için bir seçenek olarak değerlendirilebilir.

dag2

Dağ 2

Milliyetçi Duygularla Gaza Gelmeye Hazır Mısınız?

Yönetmenliğini Alper Çağlar’ın üstlendiği yapım, Murat Serezli ve Ufuk Bayraktar gibi oyuncuları kadrosunda bulunduruyor. Seyirciyi özel harekatçıların sınır ötesindeki bir operasyonuna götüren film; Türklük, milliyetçi duygular ve militarizmi son damlasına kadar kullanarak, bu türde film severler için biçilmiş kaftana dönüşüyor. Özellikle başarılı çekilen çatışma sahneleriyle ilk filmi beğenen izleyicilere, çok farklı bir seyir deneyimi vaat etmiyor. Ancak ille de Türk filmi izlemek istiyorsanız, Dağ 2 daha doğru bir seçim olacaktır.

dr

Doctor Strange / Doktor Strange

Görselliği ile Büyüleyen Klasik Bir Marvel Filmi…

Süper kahraman filmleri devam ediyor. Marvel farklı süper kahramanların filmlerini teker teker filmleştirirken merak edilen nokta, Marvel’ın artık otomatiğe bağlayan filmlerine bir yenilik getirip getirmeyeceği sorusu akılları kurcalıyordu. Doktor Strange bu anlamda diğer Marvel filmlerine göre görsel anlamda farklılıklar yaratarak farkını koymayı başardı. Görsel efektlerin mükemmel kullanımı, muhteşem görüntü yönetimi ve sanat yönetimi sayesinde Marvel’ın iyi filmlerinden biri olmayı başarıyor. Ancak hikaye bazında düşündüğümüzde klasik bir hikayenin varlığı filmin defolu yanı diyebiliriz. Ancak bunu görmezden gelmek mümkün. Çünkü izleyiciye istediği eğlenceyi, görsel şenlikle vererek film görevini yerine getiriyor. Özellikle Mads Mikkelsen, Tilda Swinton ve Benedict Cumberbatch ölçülü oyunculuklarıyla filmi yükselten etmenlerin başında geliyorlar. Fantastik ve aksiyon filmlerine meraklıysanız haftanın seçeneği hazır demektir. Geek kafasındaysanız ise şu ana kadar zaten filmi izlemişsinizdir.

mehmet-can-mertoglunun-yonettigi-album-filmi-afisi_1

Albüm

Fotoğraflar Çürüyen Toplumu Ne Kadar Gizleyebilir ki?

Türk sinemasını bu yıl Cannes ve çeşitli ülke festivallerinde temsil eden filmi Albüm, Türk sinemasında pek sık rastlamadığımız türlerden biri olan kara mizaha öykünüyor. Filmin absürt yanlarının filmin atmosferine doğrudan etki ettiğini düşündüğümüzde, iyi kurulmuş bir filmin varlığını hissetmeniz kaçınılmaz oluyor. Senaryo içinde kimi açıklar olsa da, ilk film olduğundan bunu görmezden gelmekte fayda var. Sonuç olarak İskandinav sinemasının melankolisini içinde barındıran ve aynı yerin kara mizahından yola çıkan bir film olarak akıllarda yer alacaktır. Ancak karakterlerin itici tarafları, izleyicinin karakterlerle empati kurmasını zorlaştığı için her kesime film hitap etmeyecektir.

 

ŞEFİN TAVSİYESİ

elle-cannes

Elle / O Kadın

Bazıları Sapık Sever…

Cannes Film Festivali’nde eleştirmenlerden en yüksek ikinci notu alan film Elle, festivalden ödülle dönmesi beklenen ama ödüle ulaşamayan filmlerden biriydi. Bu yüzden de merak uyandırıyordu. Elle yapılması zor bir şeyi yapıyor. Bu kadar rahatsız edici bir konudan mizah öğeleri baskın bir gerilim filmi yaratıyor. Üstelik bunu yaparken sıradanlaşmamayı tercih ediyor. Türün klişelerini tepetaklak ederek, yenilikçi bir tavırla mağdurun güçlü bir şekilde ayakta durmasını ele alıyor. Üstelik bunu yaparken film iyimser bir tutum sergileyerek, travmatik durumlardan uzakta kalıyor. Isabelle Huppert’in döktürdüğü filmde, oyuncu bir yandan sapkın ve duygusuz, öte yandan inanılmaz sempatik bir kadın karakter profilini çiziyor. Cannes’ın belki de en büyük hatalarından biri olsa gerek.  Bu haftanın da kaçırılmaması gereken filmi olarak şefin tavsiyesi oluyor.