12.11.2016

Benim Adım Feridun: Yanlış Yerde Doğru Adam Olmak

benim-adim-feridun

Çağan Irmak komedi filmlerini sevdi

Türkiye’deki anaakım sinemayı düşündüğümüzde akla ilk gelen yönetmenlerden biri Çağan Irmak’tır. Özellikle “Babam ve Oğlum”, “Issız Adam” ve “Dedemin İnsanları” hitlerinden sonra Irmak, nedense aradığı başarıya bir türlü ulaşamadı. Yönetmen, bunun neticesinde yönetmen yeni arayışlara giderek ağdalı dramlardan, komedi filmlerine geçiş yaptı. Bilhassa karakter filmleri üzerinden ilerleyen Çağan Irmak’ın yeni dönemi, kolaycılık ve sığlıkla suçlandı. Bakalım yeni filmi Benim Adım Feridun bu söylevi tersine çevirecek mi?

Ersan (Halil Sezai Paracıklıoğlu) dört yıllık kız arkadaşının onu terk etmesinden sonra memleketine gider. Bandırma’nın yakınlarındaki Erdek’te kafa dinlemek Ersan’ın tek ilacı olabilir. Ancak monoton hayatında değişiklik yapmak isteyen Ersan, tanımadığı insanların düğününe gittiğinde, onu Almanya’daki yeğenleri Feridun’a benzetirler ve olaylar gelişir.

feridun-1

Yabancı yapımlara öykünen bir uyarlama…

Konu itibariyle 1995 yapımı “While You Were Sleeping”in akrabası sayılan yapım, kısa bir hikâyeden uyarlanmış. Ancak bahsini ettiğim filmle benzeştiği yönlerin fazlalığı, akıllara benzer işlerden esinlenmeler olduğu gerçeğini hatırlatıyor. Aslına bakarsanız bu konu, pek çok filmde görünmekte. Sadece While You Were Sleeping’in romantik komedi türünde olmasından dolayı referans olarak onu aldım.

Film, ana karakter Ersan’ın ayrılık hikâyesi ve ayrılık sonrasındaki kendisiyle yüzleşmesine ilk yarıda yer verirken, Halil Sezai’nin filmdeki varlığı akla İncir Reçeli filmini getiriyor. Çünkü yine arka fonda çalan Halil Sezai şarkıları ve yine kendinden nefret eden bunalımlı bir adam… Çok klişe bir formül üzerinden giden film, karakterinin monologlarıyla mizahi yönlerini öne çıkarmaya çalışıyor.

İkinci kısmında ise film, aniden ana karakterinin küçük bir kaçamak yapma sevdası adına tanımadığı insanların düğününe dalması sonucunda, kimlik karmaşasının yaşanması ve ortaya çıkan durumları işliyor. Bir karakter filminin aniden, aile filmine dönüşmesi ve yan hikâyenin ana hikâyeden ayrılarak bağımsızlığı ilan etmesi, filmin hikâye anlamında kafasının fazlaca karıştığının özeti sayılabilir.

feridun

Kan kaybeden Irmak sineması

Filmdeki karakterlerin Türk sinemasında fazlaca gördüğümüz karikatürize karakterlerden seçilmesi, yapay oyunculuklarla icra edilen zengin ailenin hikâyesinin son derece sığ kalması sonucunda, içi boş ve anlık durum komedisine sırtını dayayan bir filmle karşı karşıya kalıyoruz. Film mekan anlamında zamanının çoğunluğunu düğün salonunda geçirerek neredeyse tek mekanda geçen komedi filmlerine evriliyor. Bunun neticesinde de anlık duygu etkileşimleriyle inandırıcılıktan uzak aile bağlarını, izleyiciye aktarmaya çalışıyor. Bu çaba yer yer samimi dursa da çoğunlukla yapay olan bu etkileşimler filmin içini boşaltıyor.

Sonuç olarak Çağan Irmak, sinematografisine hafif filmler eklemeye devam ediyor. İçerikten çok, eğlendirmeyi amaçlayan Benim Adım Feridun, gün geçtikçe Irmak’ın sinemasının kan kaybettiğini gösteren bir örnek. Eskiden bir filmi izlerken bu film Çağan Irmak filmi diyebilecekken, son dönem filmleriyle yönetmenin memurlaştığını söyleyebiliriz. Artık sadece gişeye yönelik ucuz filmlere yöneliyor. Benim Adım Feridun da kafası karışık senaryosu ve abartılı oyunculukları, eğlen – unut filmlerden farksız yapısıyla izleyiciye tadımlık bir sinema deneyimi yaşatıyor. Çağan Irmak hayranlarının çok seveceğini düşünmüyorum. Ancak komedi severler şans verebilirler.