30.12.2016

The Great Wall: Efsaneler Ölmez, Duvar Delinmez!

Uzakdoğu Efsaneleri, Batının Sinema Anlayışıyla Beyazperdeye Taşınıyor

Çin Seddi adıyla ülkemizde vizyona girecek olan The Great Wall, ilk tanıtımlarından bu yana içerik bakımından merak uyandırıcı bir yapım olsa da, ne yazık ki fazla umut bağlanmayan bir projeydi. Özellikle başrolde ünlü ABD’li oyuncu Matt Damon’ın varlığıyla Çin kültürünü çoğu kişi bağdaştıramadı. Nitekim filmin ilk gösterimi yapıldı ve gizem perdesi aralandı. Gişede iddialı olmayı deneyecek yapım, ünlü Çinli yönetmen Zhang Yimou’nun görsel anlamda vizyoner bakış açısına bel bağlıyor.

Filmin konusunu ise kısaca şöyle özetleyebiliriz. William (Matt Damon) ve Tovar (Pedro Pascal) ticaret yapmak üzere Çin’de bulunan paralı askerlerdir. Bir eşkiya grubundan kaçarlarken Çin Seddi ile karşılaşırlar. Bu görkemli mimarinin inşa edilmesinde Çin efsanelerinin payı büyüktür. Efsaneye göre Tei Tao denilen yaratıklara karşı her 60 yılda bir korumak için örülmüş bir mimaridir. Bu efsaneden yola çıkan hikayeyi gerçek kılan film, Çin ordusunun görevli koruyucularının yaratıklara karşı savaşını konu alır.

İnsanın Erdemleri, Maddi Kaygılara Karşı…

Filmin Uluslarası pazarlamasında etkili olması açısından hikayesinin ortasına Doğu konseptini yerleştiren yapım, Matt Damon’ın ününden yararlanırken, yanına Game of Thrones serisinden tanınan Pedro Pascal’ı dahil etmişler. Aynı zamanda Hollywood’un gözde oyuncularından Willem Dafoe filmin kadrosundaki yerini alırken, geri kalan oyuncu kadrosu Hong Kong ve Çin’in meşhur oyuncularından oluşturulmuş.

Film daha çok anaakım sinemaya hitap ederken, bolca aksiyon sahnesinin yer aldığı eğlenceli bir gişe filmi olarak tasarlanmış. Fantastik öğelerin filmin bel kemiğini oluşturduğu filmde, Çin mitine odaklanıyor. Aynı zamanda güven, dostluk ve aidiyet temalarına yoğunlaşıyor. Çin ordusundaki otantik unsurlar sayesinde batının ilgisini üzerine çekmeyi çabalıyor.

Tom Cruise’un yine aynı temel unsurlardan yola çıkan The Last Samurai’yle benzerlikler içeren Çin Seddi, doğaüstü öğelerle harmanlanarak izleyiciye servis ediliyor. İnanın erdemleri üzerine söylevlerin bolca kullanıldığını söylemek film için yanlış olmaz. Yimou’nun sinemasında bolca kullanılan görsel estetik anlayışı filmin çatısını oluştururken, karşımıza özgün olmaktan çok klişe öğelerle bezenmiş bir iş çıkıyor. Eğlence dozu doğru ayaralnan yapım, yer yer komedi, aksiyon türüne sırtını dayıyor. Konu olarak sinema tarihinden Van Damme’ın The Quest filmini hatırlatırken, bu filmin turnuva tarafının kullanmadığı versiyonu olarak yorumlanabilir.

Aksiyon severlerin ilgisini bekleyen bir yapım…

Sonuç olarak mistik özellikleriyle keyifli bir aksiyon filmi olduğu aşikar olsa da, klişe alt metni ve hikayesiyle daha çok gişe filmlerini sevenler için oluşturulmuş bir film olarak öne çıkıyor. Sinemasal derinliği yavan bir seviyede seyreden yapımın, Matt Damon hayranlarına yönelik olduğu söylenebilir. Çok fazla beklentiye girilmediği takdirde filmden mutlu ayrılmanız olasıdır. Haftanın aksiyon eksikliğini dolduracak olan Çin Seddi bu hafta vizyondaki yerini alıyor.