19.01.2017
Why Him?: Babasına Bak, Damadını Gör!
Gelenekler ve modern dünyanın çarpışması
Meet the Parents serisinin sevilen senaristi John Hamburg, zaman zaman yönetmenliğini üstlendiği komedi filmleriyle vizyonda kendine şans bulsa da adını tam anlamıyla duyuramamıştı. Nitekim “Why Him?” yani ülkemizde vizyona girecek ismi ile “Bu Da Nereden Çıktı?” filmi de ne yazık ki, bu furyanın başka bir taşı olmayı sürdürecek gibi gözüküyor. Temel amacı eğlendirmek olan yapımın, senarist koltuğunda ünlü oyuncu Jonah Hill oturuyor. Filmde konuk oyuncu olarak dahi göremediğimiz oyuncunun hikayesinin başarılı olup olmadığını gişe sonuçları ertesinde göreceğiz.
Ned Fleming (Bryan Cranston) saygın bir matbaa şirketinin sahibidir. Ailesiyle mutlu bir şekilde yaşamaktadırlar. Kızı Stephanie (Zoey Deutch) üniversitede okuduğu sırada babasının doğumgününe online bağlantı kurmak isterken, istemeden de olsa erkek arkadaşı Laird (James Franco) ile ailesini tanıştırmak zorunda kalır. Bunun üzerine baba Ned, ailesini de alarak kızının yanına gider. Amacı bu uygunsuz adamı tanımaktır. Laird ise son derece zengin ve edepsiz bir adamdır. Bu yüzden de işler çığrından çıkar.
Dramaların kralı Cranston, yeni bir tür deniyor
Her dönem belli aralıklarla Hollywood munzur komediler yapmaya devam ediyor. Bu sefer ise gelenekçi baba ve modern çağın girişimcisi damadı karşı karşıya getiriyorlar. Geleneksel aile yapısı ile modern yaşamın farklarından yola çıkarak mizahi anlar yakalamaya çalışan yapım, Ben Stiller’ın yapımcılığında, Jonah Hill’in senaristliğinde ve James Franco’nun oyunculuğuyla Pineapple Express kafasında bir komedi olarak vizyona giriyor.
Yer yer edepsiz sahnelerin cirit attığı Why Him?, geçmiş zamandan habersiz olan gençliği tiye alırken, teknolojik gelişmelerin nimetlerinden faydalanıyor. Yer yer tuvalet mizahı yapmaktan kaçınmaması ise filmin sıkıntılı gediklerinden biri olarak özetlenebilir. Tabii hedef kitlenin bu tip mizaha tolerans tanıyan kişiler olması, filmin hedef kitlesinin dışındaki kitleye karşı açılma hevesinin olmadığını kanıtlar nitelikte diyebiliriz.
James Franco’nun neredeyse üç filmden ikisinde canlandırdığı uçuk kaçık, seks düşkünü ama bir yandan da başarılı adam tiplemesi, bu filmde yalan söyleyemeyen kişilik özelliği ile modifiye edildikten sonra seyirciye sunuluyor. Doğal olarak yeni bir karakterle karşılaşmıyoruz. Bryan Cranston’ın kimi skeçlerde komediye ışık yakan tiplemelerini de düşündüğümüzde, bu filmle beraber Franco’ya zıt bir karakter yaratma konusunda pek zorlandığını söyleyemeyiz.
Filmin zaman zaman çevreci mesajlar vermesi güzel, ancak masum bir tavuğu fırlatarak oyununa alet eden ana karakteri Laird ile çelişkiler yaşıyor. Bunun neticesinde de filmin herhangi bir mesaj kaygısında olmadığını anlıyoruz. Bu detaylar filme derinlik katma uğraşlarından başka bir şey değil diyebiliriz. Fakat ne kadar denense de yeterli olmayan çabalar denilebilir.
Film inandırıcı olma derdinde değil…
Filmin belki de en büyük falsolarından biri, bu kadar gelenekçi bir babanın; başına gelen türlü terbiyesizliğe rağmen sabredip tahammül sınırlarını zorlaması, inandırıcılık anlamında filmin gediklerinin başında geliyor. Ancak böyle bir film yapıp da, inandırıcı olma isteği filmin yaratıcılarında var mı önce bunu sorgulamak gerekiyor. Ne de olsa dumanlı kafalarla yazılan filmin senaryosu, izle – eğlen – unut formülünü izliyor. Pek de gelecek kaygısı olduğu söylenemez. Yapabildiği kadar gişe yapıp, vizyondan çekilmek tek isteği gibi.
Sonuç olarak sulu mizahı, düzeysiz oyunculuklarıyla anlık keyif alabileceğiniz kötü bir komedi Why Him?… Ancak kafanızın çok da yormak istemiyorsanız ve koşulsuz eğlenmek tavrına yakınsanız filmden keyif almanız da olasıdır. Aksi takdirde içi boş olan bu komedinin, eğlence anlamında da çok ümit vaat ettiği söylenemez. Sanırım komedi kotasını doldurmak için Hollywood’un çabalarından biri daha diyebiliriz.