03.02.2017
Halka 3: Samara’yı Yaşayanlar ve Yaşatanlar Cemiyeti
Serinin Yeni Halkası Vizyona Giriyor
2000 sonrası korku filmlerini düşündüğümüzde ilk akla gelen filmlerin başında The Ring / Halka serisi geliyor. Japon korku filmi Ringu’nun Hollywood tarafından uyarlanması sonucunda vizyoner yönetmenlerden Gore Verbinski’nin atmosfer yaratmasındaki başarısıyla başrolündeki Samara adlı korku figürü genç kız kült bir karaktere dönüşmüştü. Hatta üzerinden geçen yıllarda çeşitli parodileri de dahil olmak üzere farklı mecralarda kullanıldı.
Naomi Watts’ın başrolünde yer aldığı seri iki filmle sonlanırken, oyuncunun üçüncü filme ışık yakmaması sonucunda devam filmleri gelmemişti. Genelde Hollywood çakallığı yapılarak farklı bir oyuncuyla yola devam edilebilirdi. Ancak ikinci filmin gişesinin de yeterince tatmin etmemesi sonucunda devam filmine yeşil ışık yakılmamıştı.
Yenilenen Proje Yeni Nesile Hitap Ediyor
Geçen yılların ardından sonunda projeler tükenince Hollywood eski dostuna geri dönmeye karar verdi. Üstelik ilk iki filmin bütçesine nazaran çok daha düşük bir bütçeyle yola çıkıldı. Böylece olası gişe felaketi sonrasında az zararla kurtulabileceklerdi. Halka 3 / Rings bu temeli gözeterek vizyon için hazırlandı. Hikâyeye kendince yeniden çeki düzen veren senaristler, yollarına öncü filmlerine bağlı kalmadan devam etmek istediler. Böylece yeni filmde kendi tasarladıkları yeni model Samara’yı görücüye çıkardılar.
Toronto Film Festivali’nin geceyarısı çılgınlığı bölümünde ilk gösterimini yapan film, çeşitli şovlarla birlikte ilgiyi üzerine toplarken, korku sever seyirci tarafından karışık eleştirilerle ayrıldı. Filmin konusu kısaca şöyle özetlenebilir: Holt (Alex Roe) üniversiteye başlayan genç bir delikanlıdır. Sevgilisi Julia (Matilda Anna Ingrıd Lutz) ile birbirlerine uzak kalacak olmaları canlarını sıkmaktadır. Ancak Holt’un üniversitede bir profesörün öncülük yaptığı deneye katılması sonucunda kaçış başlar. Çünkü Samara’nın video kasetini inceleyen bir deneye katılmıştır. 7 gün içinde öleceğini bildiren telefonun acıklı sesi, gençleri dehşete düşürür. Julia da erkek arkadaşına destek olmak için yanına gittiğinde Samara ile tanışması bir olur. Bunun üzerine Julia yeni ortaya çıkan kasetin sırlarını çözmeye adayacaktır kendini.
Yapımcılar belli ki eski hikâyenin köklerini alarak yeni nesile bu korku filmini taşımak adına yepyeni bir tasarımla yeni filmi yaratmışlar. Filmdeki yeniliklerin en başında eski hikâyenin farklı bir versiyonunun ortaya çıkartılması diyebiliriz. Bununla bağlantılı olarak video kasetin içindeki kısa video da güncellenmiş ve mesaj meselesi farklı bir hikâyeye yönlendirilmiş. Fragmanlarda kullanılan uçak sahnesinin parlak fikri ise ne yazık ki giriş jeneriği tadında ziyan edilmiş. Anlamlar farklılaştırılmış.
Senaristlerin Dokunuşları Yetersiz
Senaristlerin Halka serisine pek bağlı kalmama sevdaları ise ünlü korku filmi referanslarının ortaya çıkışına neden olmuş. Kimi sahnelerindeki detaylar Halka 3’ün Final Destination, Don’t Breathe tarzı filmlere benzemesine neden olmuş. Gelişen toplumun telefon kültürü ile beraber televizyondan cep telefonlarına taşınan Samara, bu durum yüzünden eski ruhunu kaybetmişe benziyor. Eski filmleri izleyenler için biraz hayalkırıklığı olduğunu söylemekte yarar var. Ancak ilk kez filmi izleyecekseniz bir şans verebilirsiniz. Kim bilir olan olaylar sizi şaşırtabilir bile… Lakin eski seyirci için yeni numaraların olduğunu söylemek pek de doğru olmaz.
Filmin oyuncu performanslarına baktığımızda başrolündeki iki genç yeteneğin vasat performanslarını bir kenara bırakırsak, iki oyuncu öne çıkıyor. Biri usta oyuncu Vincent D’Onofrio, diğeri ise izleyicilerin Big Bang dizisinden komedi performansıyla hatırlayabileceği Johhny Galecki… Galecki’nin komedi dizisindeki halinden eser olmadığı gibi, oldukça karizmatik bir karakter profili çizdiğini söylemekte yarar var. D’Onofrio ise rolünün hakkını vererek filme dahil olduğu her dakikada filme fazlaca iyi temaslarda bulunuyor.
Sonuç olarak değiştirilen kimi özellikleriyle ve hikâye kurgusuyla Halka 3, serinin en zayıf halkası konumundaki yerini alıyor. Filmin zaman zaman ilerleyen kurgusuna yerleştirilen Samara videosu efektleri ise filme farklı bir hava katması açısından olumlu bir özellik olmuş. Keşke bu tip ufak ayrıntı özenini film senaryonun genelinde ve atmosferinde de başarabilseydi. Genç oyuncuların inandırıcılıktan uzak yapay performansları ise filmin korku filmi için bile zor olan daha B tipi filmlere öykünmesine neden olmuş. Korku filmi severlerin deneyebileceği ama ne yazık ki memnun kalmayacağı bir deneyim olarak uyarımızı yapmamızda yarar var.