31.05.2017
Wonder Woman: Feminizmin Ölüm Fermanı
Yeni DC Filmi Sinemalarda
Süper kahraman filmleri denilince akla ilk gelen kahraman belki de Wonder Woman değildir. Ancak kadın süper kahraman dediğimizde aklımıza ilk gelenlerden biri olur. Süper kahraman filmlerine feminist bir bakış açısı getiren çizgi roman Wonder Woman, Amazonların savaşçı kimliğini başarıyla temsil ederken kendine has özel güçleriyle DC’nin büyülü dünyasında önemli figürlerden biri haline gelmiştir. Dawn of the Justice filminde az da olsa reklamı yapılan bu filmi, izleyiciler büyük bir sabırsızlıkla beklemeye başlamışlardı. Nitekim devamında bu karakteri Justice League’de de görecekleri için bu karakterin bireysel hikayesinin sinemaya layıkıyla uyarlanması sonuna kadar önemli bir konu olmuştu. Peki hakkı verilerek uyarlanabildi mi? Buna bir göz atalım.
Zeus’un Ares ile savaşından sonra koruyucu olarak yetiştirilen Amazon kadınları, bir sonraki savaşı beklerken Diana (Gal Gadot) da savaşçı ruhunu dizginlemeye çalışmaktadır. Boyutsal bir zaman geçişi sonucunda insanların dünyasından bir casus Amazonların dünyasına geçiş yapar. Diana, dünyadaki savaşların nedenini Ares’in geri dönüşü olarak yorumlar. Bunun üzerine casus pilot Steve (Chris Pine) ile Diana ekibi toplayarak savaşın ortasında adalet ararlar.
Manipule Edilen Gerçeklik
Bir anlamda Deccal metaforu diyebileceğimiz Ares, Yunan mitolojisi ve İncil temelini birbiriyle harmanlayarak DC evreninde kendi gerçekliği yaratılmıştır. Aynı durum dünyadaki savaş için de geçerlidir. Birinci ve İkinci Dünya savaşı birleştirilerek alternatif bir dünya savaşı kurgulanmıştır. Nitekim bu savaşta yine Almanlar Nazi olarak vurgulanırken, diğer ülkeler orijinal yansımalarına yakın temsil edilmiştir. Böylece ortaya distopik bir evren tasviri ortaya çıkar. Manipule edilen gerçeklik Wonder Woman hikayesinde arka planı oluşturur.
Filmin yönetmen koltuğundaki Charlize Theron’a Oscar kazandıran Monster filmiyle tanınan Patty Jenkins bulunuyor. Jenkins, hikayenin gelişim sürecine çok fazla katkı sağlayamazken yarı dizi – yarı süper kahraman formüllerinden yararlanarak ortaya hayranları memnun edecek bir iş kotarmış. Ancak “sadece hayranları memnun eden bir film” ortaya çıkarmış. Hayranlar dışında kalan sinemasever açısından ortalama bir işe imza atmış. Yine gelmiş geçmiş en iyi çizgi roman uyarlaması tanımları çıkacaktır. Ancak bu tanımlar açıkçası sevilen bir karakterin sinemaya yansımasından dolayı duyulan bir mutluluktan öteye gitmiyor.
İyi Oyunculuklar, Vasat Senaryo
Gal Gadot rolünün hakkını sonuna kadar verirken rolünde ışıldıyor. Yan karakterlerin de eli yüzü düzgün oyunculuklar çıkardığını söyleyebiliriz. Ancak film senaryo anlamında vasat bir işten öteye gitmiyor. Örneğin feminizmin sembolü bir karakterin gerçek dünyada erkeklere endeksli bir kurgunun içinde doğasına aykırı olarak sergilenmesi son derece uygunsuz olmuş. Savaşçı, asi kadın karakter, bir anlamda sıradan bir romantik filmlerdeki kadın karaktere dönüştürülmüş. Aksiyon sahnelerini aklımızdan çıkarırsak kadın-erkek ilişkilerine fazla eğilmesinden dolayı filmi eleştirebiliriz. Kurtarıcı rolündeki erkek temsilleri, yine kadınların başrolde dahi olsa tek başına işe yaramaz gibi gösterdiğini söylemekte yarar var.
Filmin müzik kullanımı kimi sahnelerde gereksiz şekilde fazla olurken, bazı anlarda da müzikle desteklenmesi gereken sahnelerde müzik olmaması filmin bu konuda da yeterli olmamasına neden olmuş. Filmi kabaca tanımlamamız gerekirse Thor ile Captain America filmlerinin miksajlanmış hali olarak yorumlayabiliriz. Robin Wright ve Connie Nielsen’in yer aldığı Amazon eğitim sahneleri ise ne yazık ki bir TV dizisinden hallice kotarılmış. Game of Thrones’un görsel tasarımından filmin dersler çıkarmasında fayda var.
Sonuç olarak çizgi romanın hayranlarını bir yere kadar tatmin edecek bir süper kahraman filmi sizi karşılayacaktır. İçerik olarak filmin zayıf kalması ve tonla klişeye yenik düşülmesi, devrimci bir uyarlamanın gelmediğini apaçık belli ediyor. Wonder Woman için kötü bir iş diyemeyiz ama ortalamanın üstüne de çıkmadığı ortada denilebilir. Justice League öncesi bir anlamda alıştırma filmi diyebileceğimiz yapım, süper kahraman filmlerini özleyenler için ya da aksiyon sahneleri için izlenebilir.