08.06.2017
Vampir Cehennemi: İstila – Kanlı Dünyanın Yapay İntikam Hikâyesi
İlk Filmin İzini Takip Etmeyen Bir Devam Filmi
Ülkemizde Vampir Cehennemi: İstila adıyla vizyona girecek olan orijinal ismiyle Skate Land 2: The Stakelander, ilk filmin yolundan gitmeyen ve kendine göre bir akış çizen bir film olarak korku – aksiyon meraklılarını cezbetmeye çalışıyor. Peki başarılı ilk filmden sonra devam filminde de bu başarı yakalanabilmiş mi? Bunun cevabını yazımızın devamında bulabilirsiniz.
Filmin konusunu kısaca şöyle özetleyebiliriz: Martin (Connor Paolo) ailesi vampirler tarafından katledilmiş cesur bir adamdır. Ailesinin ölümünü unutamaz ve ailesini öldüren vampirlerden intikam almaya karar verir. Ancak bunu tek başına yapamayacaktır. Bu yüzden de yardım için Mister’ı (Nick Damici) bulup onu ikna etmesi gerekmektedir.
Türler Arasında Başarısız Bir Gezinti
Klasik bir intikam hikâyesi olarak yorumlayabileceğimiz Vampir Cehennemi, ilk filmin zombi görünümlü vampirlerinden vazgeçmiyor. Ancak ilk filmdeki klasik zombi klişelerini akıllıca yorumlamak yerine kendine farklı türlerde geçiş sağlamayı yeğliyor. Bir anlamda post-apokaliptik bir dünyanın içinde western öğelerine sarılarak elinde varolan aksiyon ve korku türünün yanına bilim kurgu ve western türünü ekliyor. Bir anlamda yol filmi de diyebileceğimiz yapım, adeta ilk filmi görmezden gelerek kendi dünyasına seyirciyi dahil etmek istiyor.
Ancak film türler arasında geçiş sağlarken görsel açıdan seyirciyi doyuramıyor. Video piyasasına yapılan filmleri andıran bir görüntü yönetimi ve ucuz görünen makyaj ile efektleri filmin ciddiye alınmamasını sağlıyor. Bu duruma oyunculukların da yerlerde sürünmesi eklenince aslında iyi bir şey yapmaya çalışan bir devam filminden devrimci olayım derken rezil olan bir yapıma evriliyor.
Oyuncu Performansları Tatmin Etmiyor
Oyuncuların neredeyse amatör diyebileceğimiz performansları ve aksiyon türü açısından oldukça ilgi çekicilikten uzak mizansen yapısı, filmin b movie seviyesine indirgenmesine neden oluyor. Kendini tekrar eden flashback’ler ve basit hikayesinin çetrefilleştirilmemesinden kaynaklı bir sığlık seyirciye yansıyor. Filmin yaratıcıları belli ki farklı karakterleri filme dahil ederek kafa karıştırmaya çalışsa da, karakterlerin yapay suretleri ve hikayeye yapamadıkları katkı nedeniyle filmin çöküşünü hızlandıran bir hamle olarak yorumlanabilir.
Bir filme benzeteceksek Mad Max’in korku öğeleri sıklaştırılmış kötü bir versiyonu olarak yorumlarsak bir yere kadar kötü bir benzetme yapmış olmayız. Ancak filmin kendini konumlandırdığı türlerin içinde kaybolarak başarılı olamaması bir anlamda yönetmenlerinin başarısızlığı kabul edilebilir. Yönetmenler Dan Berk, Robert Olsen daha önceden vasat altı bir film olan Body’i çekmişlerdi. Filmdeki kimi sahnelerden bakılırsa bu iki yönetmenin belki de dram filmlerinde bir tık daha başarılı olabilecekleri söylenebilir.
Sonuç olarak ilk filme göre daha kötü bir film kotarılmış diyebiliriz. Türler arasında geçişlerle filmde farklılık yaratmak isteyen yönetmenler, ne yazık ki bu konuda başarılı olamayarak çuvallıyorlar. Ne korku filmi severleri, ne de aksiyon severleri tatmin edemeyen Vampir Cehennemi: İstila, belli ki videoya düşmesi gerekirken yanlışlıkla sinemadaki yerini almış diyebiliriz. Haftanın başarısız yapımlarından biri olarak yorumlanabilir.