Only The Brave: Cesaret Alevlerle Yüzleşiyor

Meslek Filmlerinin Yükselişi

Son yıllarda ekolojik düzenin kötüye gitmesi sonucunda ortaya çıkan çeşitli çevresel felaketlerden sonra bu uğurda çalışan insanlara dikkat çeken filmler ortaya tek tek çıkmaya başladı. Dünyanın akciğerleri ormanların yok oluşuna tanıklık ederken vücudumuzdan parçalar sökülürken ormanları ve insanları korumak üzerine çalışan bir sürü insan olduğunu yine Hollywood hatırlatmak zorunda kaldı. Only The Brave de işte pek bilinmeyen bir meslek olan ormanlardaki yangınlara ilk müdehaleleri yapan ekipleri konu alan bu filmle ortaya çıktı.

ABD’de mesleki diziler ve filmlere ilginin üst düzey olduğunu düşünürsek Only The Brave de bu paralelde beklenen seyirci desteğini zorlanmadan elde edebildi. İnternet üzerindeki seyircilerin oylarına baktığımızda yüksek bir ortalama tutturan filmimizi içerik dışında değerli kılan neler olabilir diye düşündüğümüzde film bir dizi mantalitesinde ilerleyen hikâye kurgusu, karakterlerin iç dünyalarına bir yere kadar incelikli yaklaşımı filmin izlenebilirlik seviyesini yükselten en büyük unsur olarak nitelendirilebilir.

Oyuncu Performansları Öne Çıkıyor

Film çeşitli yerlerde bir grup itfaiyecinin hikâyesini anlatıyor gibi benzetmelerle aslında filmdeki karakterlerin mesleklerinin pek de anlaşılamadığını ortaya çıkardı. Filmdeki karakterler ilk müdehale ekibi olduklarından yangını söndürmeye çalışmıyorlar. Yangını kontrol altına alıp, yayılmasını engelleyen bir ekip diyebiliriz. Yani itfaiyecilerin tam tersi bir işi yapıyorlar. Yangını söndürmeye çalışmıyorlar. Kontrol etmeye çalışıyorlar. Bu durum da işlerini daha zorlu ve delice bir hale sokuyor. Düşünün filmdeki bazı karakterlerin eşleri bu işten ayrılıp itfaiyeye girmesine olumlu bakıyor. Böylece işlerinin ne kadar zorlu olduğu belgelenmiş oluyor.

Filmin başrollerinde Josh Brolin ve Hollywood’un yavaş yavaş gözbebeği olmaya başlayan Miles Teller bulunuyor. Josh Brolin uzun zamandır başrollerde yer alsa da performanslarından anlayacağımız gibi daha çok karakter oyunculuğu peşinde olduğunu izleyicilere kanıtladı. Hatta Only the Brave’de adeta bir casting başarısı şeklinde filmi tek başına sürükleyebilecek bir performans sergiliyor. Onu yükselten önemli sebeplerden biri olan eşi rolündeki Jennifer Connelly’nin hakkını da vermek lazım. Fedakar eş rolünde zamanında Rusell Crowe’u nasıl Oscar’a götürdüyse, bu filmde de Brolin’i parlatmayı başarıyor.

Teller, Hollywood’da Parlamaya Devam Ediyor

Miles Teller, genç yeteneklere baktığımızda önemli bir konumda bulunuyor. Ancak fiziksel olarak fazla jön kalıplarına uymaması nedeniyle bazı kesimlerce başrol olarak yıldızı barışmadı. Özellikle Whiplash ve ardından da Bleed For This filmleriyle yükselişe geçen oyuncu, bu filmde de mücadeleci bir karakteri canlandırırken rolünde duraksamıyor. Gereğini rolüne aktarıyor. Hatta filmin pek öne çıkartılmayan ama gizli yıldızlarından biri olarak yorumlayabileceğimiz Taylor Kitsch, yakışıklılığını bir kenara atarak rolü için tanınmaz halde görevini harika bir şekilde yerine getiriyor. Filmin ağır topu Jeff Bridges için ise artık bir şey diyemiyoruz. Çünkü her rolünde biraz daha önceki performansını tekrarlıyor. Bazen Oscar almak oyunculara yaramıyor.

Only the Brave için iyi çekilmiş, karakterlerin derinliğine inmeyi başaran başarılı bir film diyebiliriz. Ancak süresini çok dağınık kullandığı için bir nebze dizi estetiğine yaklaşan bir tazı var. Unutulmuş kahramanların hikâyelerini hatırlattığı için önem taşıyan film, haftanın öne çıkan işi olarak akıllarda yer alıyor. Çok akılda kalıcı bir senaryosu olmayışı ise filmin defosu olarak bir kenara yazılabilir.