18.01.2018

Vizyon Menüsü – 19 Ocak

Enes Batur Hayal mi Gerçek mi?

Film mi, Youtube Videosu mu?

Youtube’da hazırladığı videolarla milyonlarca aboneye ulaşan Enes Batur sinema yapımcılarının ilgisini cezbetti. Belli ki yapımcıların günümüz piyasasında potansiyel bir para kaynağı olarak görülmeye başlandı. Popüler olanın prim yaptığı yeni dünya düzeninde Enes Batur için yapılan film, başlı başına uzun metraj görünümündeki bir Youtube videosu gibi. Oyunculuk bakımından yerlerde gezen performansları görmezden gelirsek sormamız gereken soru belki şu olmalı: Enes Batur’un hikâyesi ne kadar sinemaya uygun?

Djam / Aman Doktor

Gatlif’se Koy Sepete…

Sinemanın sevilen isimlerinden Tony Gatlif yeni filmiyle vizyona giriyor. Yine sıcak ve ilham verici bir hikâyeyle seyirci karşısına çıkan Djam, Gatlif sinemasından beklediğimiz tüm unsurları içinde barındıran tavrıyla hayranlarını mutlu edecektir. Haftanın seyir zevki yüksek filmlerinden biri olması itibariyle seçilmesi hayal kırıklığına uğratmaz.

Umut Avcıları

Bir Umut Belki Tutar Kandırmacılığı…

İlker Çavga’nın yönetmenliğini üstlendiği yapım, amatör oyuncu kadrosuyla son derece kötü bir komedi filmi olarak vizyonda yer işgal ediyor. Oyunculukların kötülüğünden tutun, güldürmeyen senaryosuyla birlikte neden vizyonda yerini aldığını sorgulamamız gereken bir film olarak nitelendirilebilir. Anadolunun doğal fonu ve filmden parayı kırma hedefiyle yola çıkan film, haftanın zayıf halkalarından bir tanesi olarak görünüyor.

Rüzgar

Bir Ben, Bir Sen, Bir De Çocuk…

Belçim Bilgin ve Halil Sezai’nin başrollerini paylaştığı Rüzgar, bir çocuğun hayatlarına dahil olmasıyla beraber hayatları farklı bir yola evrilen bir çiftin hikâyesine odaklanıyor. Bolca duygusal sahneyi içinde barındıran film, vizyonda azalmaya başlayan dram filmlerinden bir tanesi diyebiliriz. Genel hatlarıyla vasat sularda gezen yapım, ağlamayı seven izleyicilere hitap ediyor.

Coco

Siesta Değil, Fiesta Zamanı!

Meksika’nın kültüründen bolca yararlanan Coco, bu yılın ödül sezonunda bolca ismini duyduğumuz bir animasyondu. Neredeyse tüm eleştirmen birlikleri ve Altın Küre ödülünü de cebe atan yapım, sevimli ve mesaj vermeyi ihmal etmeyen başarılı bir animasyon olarak dikkat çekiyor. Muhtemelen en iyi animasyon ödülünün de sahibi olacak gibi görünüyor.

ŞEF’İN TAVSİYESİ

The Insult / Hakaret

Tahammülsüzlüğün Kanayan Yarası…

Basit bir meselenin tarihi köklere dayanan sancısını, tıkır tıkır işleyen planlı bir senaryoya adapte eden The Insult, tahammülsüzlüğün insanlık adına ne kadar büyük bir sorun olduğunu başarılı bir şekilde resmeder. Temas ettiği çatışmalar dallanıp budaklandıkça katmanlı bir şekilde etkileyicilik limitlerini üste seviyelere çekmeyi başarmaktadır. Haftanın kuşkusuz en iyi filmi diyebiliriz. Ortadoğunun politik sorunlarını bir de bu hikâyeden deneyimlemek bakış açımızı değiştirebilir.