25.01.2018
Vizyon Menüsü: 26 Ocak
Ölümlü Dünya
Öldürürken Güldüren Film
Ünlü oyuncu Ali Atay’ın yönetmenliğini üstlendiği bu yapım zengin kadrosuyla beklentileri karşılamayı başarıyor. Komedi ile suç türünü karıştıran yapım tek kelimeyle bir kahkaha tufanı görünümde bulunuyor. Filmin pek ismi bilinmeyen oyuncularından Feyyaz Yiğit ve Doğu Demirkol adeta filmi tek başına uçuruyorlar. Haftanın iyi yerli komedisi olarak tavsiye edilir.
Rememory / Hafıza
Geçmişin Detaylarının Peşinde…
Popüler televizyon dizisi Game of Thrones ile yıldızını iyice parlatan Peter Dinklage vasat altı bir bilim kurgu – drama da karşımıza çıkıyor. İnsanın hayatının özetini kaydeden bir makinenin yol açtığı bir cinayet üzerinden filmdeki tüm karakterlerin teker teker hayatını incelerken, bir yandan da ana karakterimizin geçirdiği kazanın detaylarını hatırlamaya çalışırız. Bir nevi yas filmi de diyebileceğimiz yapım, orijinal konusuna rağmen kötü çekilmiş bir diziye benzeyen görünüşü ve başarısız oyunculuklarıyla sırıtan bir iş diyebiliriz. Rahmetli Anton Yelchin’in de yer aldığı film, keşke makinenin görsel sahnelerinin çekim kalitesinde bir film çıksaydı da alkışlasaydık dedirttiriyor.
Adı Aşk
Arap Baharı…
Mariam Hussein’in varlığıyla dikkat çeken film, bir Türk ile Arap kadının aşkını anlatıyor. Bu film akıllara ülkemizde artan Arap nüfusunu nedeniyle düşünülerek gerçekleştirilmiş bir proje gibi duruyor. Genel anlamda dizi kadrajlarından öteye gidemeyen sinematografik yapısı ve klişe konusuyla pek ciddiye alamayacağımız filmlerinden biri olarak tasvir edilebilir. Zaten film çok az salonda vizyon gördüğünden isteseniz de bulur musun emin değilim.
Boonie Bears: Entagled Worlds / Ayı Kardeşler: Fantastik Dünyalar
Mini Mini Ayılar, Maceralara Koşarlar
Gün geçmiyor ki yeni bir Boonie Bears filmi vizyona girmesin. Daha çok video piyasasına pazarlanan bu seri, ne hikmetse ülkemizde vizyona tüm serisiyle teşrif etti. Yine çevreci mesajlar veren film, yer yer basit esprileriyle küçük seyircileri memnun edecek niteliklere sahip diyebiliriz. Ancak yetişkinlerin sıkılması muhtemel görünüyor.
The Maze Runner: The Death Cure / Labirent: Son İsyan
Kaç Kaç Nereye Kadar!
Popüler kitap serileri bir bir devam filmlerini vizyona sokarken Maze Runner da üçüncü filmiyle vizyondaki yerini aldı. Genelde her olayın tesadüf eseri meydana geldiği senaryolara kötü senaryolar diyoruz. Maze Runner da bu durumu birebir uykulayarak mantık sınırlarını zorlarken epik bir aksiyon olarak sadece meraklısını ilgilendirir bir filme dönüşüyor. Senaryo o kadar kötü yazılmış ki ağzınız açık kalıyor. İlk filmden katmer katmer geride, iki filmle de kafa kafaya giden yapım, haftanın zayıf halkalarından biri denilebilir.
ŞEF’İN TAVSİYESİ
Loveless / Sevgisiz
Sevgisiz Toplumun Umursamazlığı…
Sevgisiz bir toplumun en saf noktasından yola çıkan Loveless, bir aile üzerinden toplumun bencilliklerini ve kayıtsızlığını gözler önüne seriyor. Teknolojiye mahkum insanlık, kendi zevklerinin derdinden asıl sorumluluklarını yerine getiremiyor. Yine Zyvagintsev yine bürokratik prosedürleri birebir filmine yansıtarak Rusya’da çocuk kayıplarında yaşanan hadiseleri filminde göstermeyi tercih ediyor. Metaforların filmin genelinde toplumsal eleştiriyle yoğunlaştırılmış yumrukları film bittiğinde izleyicinin beynine kazınan imgeler oluyor. Haftanın tartışmasız en iyi filmi…