24.08.2022
Kısa Film: Madame Tutli-Putli
Esma AKALIN
“Bir ‘flaneuse’ün gece treni yolculuğu…”
Stop motion tekniğiyle kuklalara can veren Madame Tutli-Putli adındaki kısa film, Chris Lavis ve Maciek Szcerbowski’nin elinden çıkma bir animasyon. Üstelik, gerçek gözler kullanılarak yapılmış. Bu da kahramanımızın endişeli ve ürkmüş ifadesini güçlendirerek filmdeki gerilim duygusuna katkı sağlıyor.
Film, bir tren istasyonunda başlar. Uzunca bir sıra oluşturan eşyaları takip eder gözümüz ve tüm bu ıvır zıvırın sahibi Madame Tutli-Putli’ye kavuşur nihayetinde. Onlarca eşyasının altında iki büklüm olmuş bu yalnız ve naif kadın, seyahate çıkarken her şeyini yanına almıştır belli ki. Bu haliyle o, Walter Benjamin’in aylak, oradan oraya durmadan gezen, kısacası sokakları kendine yuva edinen bireyleri tanımladığı “flaneur” kavramını akla getirir, zira o evini sırtında taşıyan bir gezgindir. Fransızca’da kadın için “flaneuse” olarak değişen bu kelime Madame Tutli-Putli’ye tam anlamıyla uyar.
Tren yolculuğu, kahramanımızın kompartımandaki diğer yolcularla olan diyalogları(!) göz önüne alınırsa pek de iç açıcı değildir. Fazlaca sarsıntılı bir seyri vardır üstelik trenin; iki tuhaf yolcunun satranç oyununu etkileyecek kadar hem de! Sakin başlayan seyahat, gecenin ilerleyen saatlerinde gizemli ve ürpertici olaylarla karışır. İşte bu andan başlayarak tam bir gerilim filmi örneğine dönüşür bu yapım da. Gerçek oyuncuların performanslarından bile daha etkilidir belki Madame Tutli-Putli’nin kukla-animasyon haliyle ortaya koyduğu çaba.