American Ultra: Dumanlı Kafalarda Kaybolmak

Hollywood son dönemde 80’li yıllarda fazlaca olan ama zamanla azalmaya başlayan uyuşturucu temalı geyik filmlere ilgisini gittikçe artırdı. Özellikle Pineapple Express’in gerek ticari başarısı, gerekse kendi çapında bir hayran kitlesi yaratmasından dolayı, bu eğlenceli kafa dağıtmalık filmleri yapmaya devam ediyorlar. Bu filmlerden biri de American Ultra…

Özellikle geek terminolojisine fazlaca gönderme olan filmde konu ilk sırada yer alan bir öncelik olarak görünmüyor. Filmin senaryosu arka planda bir detay gibi göründüğünden, önemli olan hareket olmalı tavrı ile film kotarılmaya çalışılmış. Özellikle genç oyuncuların katkılarıyla insanı sadece ve sadece eğlendirmek için yapılan bu film, kendini ciddiye almayı bir kenara bırakın önemsemiyor bile. Bu yüzden de seyircinin de bu filmi önemsememesinin umurlarında olacağını sanmıyorum.

Filmin konusu da kısaca şöyle: Mike Howell takıntıları olan sıradan bir adamdır. İş olarak bir market işletirken, en büyük hobisi bir çizgi roman taslağıyla uğraşmaktır. Kız arkadaşı Phoebe ile mutlu ve acınası bir şekilde yaşar. Ancak CIA’nin çok gizli bir projesi kapsamında Mike, aslında bir süper insan olduğunu öğrenecektir. Bu gerçek onun monoton hayatını etkileyerek dönüşü olmayan bir maceraya atılmasını sağlayacaktır.

Yani tek cümle ile özetlersek aslında süper güçleri olan bir adam var elimizde ve o bundan habersiz esprisi üzerine kurulan American Ultra, kafası dumanlı senaristlerden çıkan tamamı içi doldurulamayacak bir hikâyeye sahip denilebilir. Karakterler o kadar karikatürleştirilmiş ki genel olarak abartısız oyunculuklar yok gibi. Bu bağlamda absürt sınırlar zorlanarak akla ne geldiyse filme dahil edilmeye çalışılmış. Bir çocuk gibi davranan CIA’nin üst yetkilileri, aptal ajanlar, gerçekdışı uyuşturucu satıcıları ve vesayre vesayre…

Filmin aksiyon tarafı açısından bile fazla zorlama sahneler sizleri bekliyor. Senaryodaki mantıksızlıkları da eklersek filmin iyi yanları azaldıkça azalır gibi gözüküyor. Olumlu yön bakımından kısır filmimiz, birkaç espri dışında varlığını pek de belli edemeyen gereksiz filmler çöplüğünde yer edinebilecek kadar vasıfsız bir film.

Özellikle vizyonda daha nitelikli filmler varken, bu filmi tercih etmemeniz tavsiyemdir. Ancak yine de geek edebiyatına ufak dokundurmalarından dolayı izlemekte ısrar ederseniz sizi durduramayız.

Sonuç olarak American Ultra, derinliksiz hikâyesi, kötü oyunculukları, vasat aksiyonu ve pek de yüz güldürmeyen mizah anlayışıyla vakit kaybından başka bir şey değil. Bu film yerine klasik sinemadan izlemediğiniz bir filme vakit ayırırsanız daha iyi olacaktır. Dumanlı kafalar, bu sefer ayakları yere basmayan filmiyle sınıfta kalıyor.