13.05.2016

Arıza Aşklar / Âşıklar

badlands

Onur Kırşavoğlu

Badlands

Marjinal, rahatsız ya da cani bir çiftin, bir amaç için yolculuğa çıkıp, yolda birer seri katile dönüşmesi günümüzde klişe bir hal aldı ve çok tekrarlanmaya başlandı ama usta yönetmen Terrence Malick’in 1973’de çektiği Badlands bu anlamda birçok öncül özelliği barındırıyordu. İlişkilerini onaylamayan babayı öldürmek için yol çıkan Kit ve Holly çifti, o dönemin bunalımlarını ve baskıların gençler üzerindeki etkilerini de anlamamızı sağlıyordu. Çorak, hiçbir şeyin olmadığı kanlı topraklara belki de bu durum çok daha zordu. Terrence Malick’in şiirsel tınılarının altyapıları, varoluş sancıları ve aşka bakışı ile kotardığı film, hem aykırı bir aşk, hem de muhteşem bir filme dönüşüyordu. Harika bir sistem eleştirisi yapan, ucundan kıyısından medyaya da dokunan Malick, her zaman olduğu gibi insan doğa ilişkisini de es geçmiyor. Atmosfer yaratmada da zaten sorun yaşanmayan Malick sineması, bütün bunların toplamında ise ortaya yine bir başyapıt çıkarıyordu. Birçok yönetmenin referans aldığı ve senaryolarını oluştururken esinlendiği (Tarantino – Ntural Born Killers) filmlerin başında da Badlands’in geldiğini hatırlatalım.