09.11.2019

Aşkın Farklı Tonları: Modern Love

Hayır, bu dizi modern çağımızdaki aşkları anlatmıyor. İsmini The New York Times gazetesinde haftalık olarak yayımlanan makale köşesinden alan dizi, bu makalelerdeki hikâyelerden yola çıkılarak yazılmış ve aşkın insan hayatına farklı formlarda girebileceğini göstermeyi amaçlayan sekiz bölümlük bir antoloji serisi olarak ekranlara geliyor. Amazon’da yayınlanan her bölümü, kendisini bir çırpıda izleterek tadını damağınızda bırakıyor. Muhteşem oyuncu kadrosu da cabası. Dizi, Tina Fey, Anne Hathaway, Catherine Keener, Dev Patel, Olivia Cooke, Julia Garner, John Slattery, Sofia Boutella ve Cristin Milioti gibi birçok ünlü isme kucak açıyor.

İkili ilişkileri, aşkı ve insanlar arası bağı merkezine alan Modern Love, her bölüm farklı bir hikâyeye odaklanıyor. John Carney tarafından yaratılan dizinin bölümleri aşkın şekli, boyutu, rengi, tadı ve yaşı olmaz diyerek, aşkın bir kimseye ya da bir şeye karşı duyulan aşırı sevgi ve bağlılık duygusu tanımına odaklanıyor.

“Kapı Görevlisi Hayatındaki Asıl Erkek Olursa”

İlk bölüm, genç ve bekar bir kadın olan Maggie’nin New York’ta yaşadığı apartmanın kapı görevlisi Guzmin ile olan arkadaşlığını anlatıyor. Guzmin bir baba gibi Maggie’yi koruyup kolluyor, genç kadını kısıtlamadan ona sahip çıkıyor. Maggie ise beraber olduğu erkeklerde aradığı yakınlığı Guzmin’in kanatları altında buluyor. Guzmin, genç kadın için eskimeyen bir dost ve mesafelerin zayıflatamadığı bir güç olarak varlığını her daim hissettiriyor.

“Aşk Tanrısı Meraklı Bir Gazeteci Olursa”

İkinci bölüm, orta yaşlı bir gazetecinin bir buluşma sitesi uygulamasının genç CEO’suyla yaptığı röportajla başlıyor, gazetecinin CEO’ya “Hiç âşık oldunuz mu?” sorusunu yöneltmesiyle ivme kazanıyor. Sonrasında gayri resmî bir sohbete dönüşen konuşmalarının ortak noktası, ikisinin de yaşadıkları ve kaybettikleri ilk aşkları oluyor.

“Beni Olduğum Gibi Kabul Et”

Üçüncü bölümde, bipolar bozukluğu olan Lexi, bizlere yaşadığı iniş çıkışların aşk hayatına etkisini aktarıyor. Bu özel durumunu beraber olduğu erkeklerden saklaması yüzünden birçok ilişkisi başlamadan biten Lexi, en sonunda korkularını bir kenara bırakarak gerçekleri olduğu gibi bir buluşma sitesinde açıklıyor, bundan sonra hayatına girecek kişilere tüm şeffaflığıyla yaşam şeklinin detaylarını sunuyor.

“Oyunu Canlı Tutabilmek İçin Beraber Hareket Etmek”

Dördüncü bölüm, evliliklerinde sorunlar yaşayan orta yaşlı bir çiftin son çare bir terapiste giderek bu sorunları ortadan kaldırmak ve evliliklerini sürdürmek istemelerine odaklanıyor. Zaman geçtikçe birbirlerinin yalnızca eksiklerini ve kötü yönlerini görmeye başlayan ikili, sürekli tartışıp en sonunda pes etmek yerine, konuşarak sorunlarını çözüme kavuşturmaya çalışıyor.

“Hastanede, Berraklık Arası”

Beşinci bölümde, ilişkileri yeni başlayan bir çiftin geçirmek istedikleri romantik akşamları, yaşanan ufak bir kaza sonucunda soluğu hastanede almalarıyla yön değiştiriyor ve sık sık endişe nöbetleri geçiren Rob’un, güzeller güzeli Yasmin ile olabilecek en çıplak, en basit ve en doğal şekliyle ilişkiler ve aşk hakkında sohbet ettikleri sükûnet dolu bir geceye dönüşüyor.

“Baba Gibi Görünüyordu. Yalnızca Bir Akşam Yemeğiydi, Değil Mi?”

Altıncı bölümde, küçük yaşta kaybettiği babasının ardından baba özlemi çeken yirmili yaşların başındaki Maddy, elli beş yaşında, giyindiği kıyafetler ve kullandığı parfümle kendisine babasını hatırlatan iş arkadaşı Peter ile art niyet olmadan yemeğe çıkması, onunla sık sık buluşması Maddy’e aradığı baba-kız ilişkisini bulduğunu düşündürse de iki evliliği geride bırakmış ve hali hazırda zaten çocukları olan Peter için bu buluşmalar daha fazla fazlasını ifade ediyor.

“Onunki Tek Kişilik Bir Dünyaydı”

Yedinci bölümde, evsizliği yaşam tarzı olarak benimsemiş genç bir kızın bebeğini evlat edinecek olan homoseksüel bir çift, hamileliğinin son haftalarında kıza evlerini açınca hayatları bir anda ters yüz oluyor. Beraber yaşadıkları kısa zaman diliminde birbirlerinden öğrenecekleri çok şeyleri olan taraflar ödün vermenin, fedakarlığın ve ebeveynliğin ne demek olduğunu tecrübe ediyor.

“Son Tura Yaklaşınca Yarış Daha Zevkli Olur”

Sekizinci bölüm, aşkın yaşı olmadığını kanıtlıyor. Birbirleriyle ikinci baharlarını yaşayan yetmişlerindeki çift Margot ve Kenji, birlikteliklerinin hem gençlerden daha farklı hem de aşklarının aslında aynı olduğuna değiniyor. Margot, kısacık evliliklerinde gençlerin yaptıkları her şeyi kendilerinin de yaptıklarını, dolu dolu bir beraberlik yaşadıklarından bahsediyor. Ve her ne kadar o yaşa kadar birçok kayıp ve üzüntü tecrübe edip yine de ayakta kalabildilerse de Kenji’yi kaybetmesinin ardından içinde büyüyen acıyla başa çıkıp çıkamayacağını sorguluyor. Çünkü ne şekilde ve hangi yaşta olursa olsun her aşk kutsaldır ve kaybedildiğinde ilk seferki gibi acı verir.

İkinci sezonu için çoktan onay alan dizi, 2020’de yeniden kapımızı çalacak gibi görünüyor.