27.05.2017

Black Coal, Thin Ice: Bir Çin Polisiyesi

64. Berlin Film Festivali’nde hem büyük ödül Altın Ayı’yı hem de En İyi Erkek Oyuncu Ödülü’nü kazanan Diao Yinan’ın üçüncü uzun metraj filmi İnce Buz, Kara Kömür’ü kara film tadında bir polisiye olarak ifade edebiliriz.

1999 yılında Çin’deki bir kömür işletmesinde ceset parçalarının bulunması sonucunda dedektif Zhang olayı araştırmaya başlıyor. Farklı bölgelerde benzer ceset parçalarının ortaya çıkmasına ve bazı ipuçları elde edilmesine rağmen, görevde bulunan kimi polis memurlarının komik denebilecek beceriksizleri sürecin neticelenmeyip uzamasına, bir süre sonra da araştırmanın durmasına sebep oluyor. 5 yıl aradan sonra benzer cinayetlerin ortaya çıkması, görevde bulunmamasına rağmen dedektif Zhang’i harekete geçiriyor. Özetlersek film, yıllar sonra tekrar başlayan bu araştırmayla birlikte Zhang’in gizemli ve sessiz bir kadın olan Wu ile -süreç içinde zaman zaman romantizme de kayan ilişki-kurma çabasını ve yaşananlar üzerinden gelişen olayları konu ediniyor.

Yönetmen Diao Yinan filmin ilk planlarında seyirciye nasıl bir film izleteceğinin sinyallerini veriyor. Alıştığımız hareketli ve bol aksiyonlu bir polisiye olmaktan ziyade İnce Buz, Kara Kömür filmi hikaye odaklı minimal bir anlatıya sahip özelliği ile beliriyor. Anlatılan soruşturmanın sıradanlığı ve yaratılan karanlık atmosferin etkisiyle de izleyiciler yavaş akan bir filmle karşılaşıyor. Kış mevsiminin yarattığı boğucu atmosfer, filmin ilk dakikasından itibaren hissedilen gerilim ve filmin geçtiği her mekanın kasvetli oluşu İnce Buz, Kara Kömür’e bir kara film havası katıyor. İlk olarak Amerikan sinemasında karşımıza çıkan daha sonra Avrupa’da kimi örneklerini gördüğümüz kara filmlere bir yenisi olarak da İnce Buz, Kara Kömür ekleniyor. 

Film, insanların olaylar karşısında ve özellikle işin içine sevgi girdiği zaman yaşanan çaresizliklere, melankolik ruh hallerinden dolayı yıpranmalarına değiniyor. Kadın karakter Wu’nun etkileyici fakat soğuk tavrı ve Zhang ile kurduğu ilişki insanın çelişkilerini yansıtıyor ve kişilerin birbirleriyle kurduğu mesafeler üzerine düşünmemize neden oluyor. Erkek karakterlere Wu güçlü, gizemli ve ilgi uyandıran bir kadın olarak gelirken, bir yandan da Wu saplantılı, çaresiz bir kadın olarak karşımıza çıkıyor. İnsanın iç yaşantısı ve yansıttığı görüntü arasındaki farklılığı da yönetmen özellikle Wu karakteri üzerinden ortaya koyuyor.

Final sahnesinde film net bir yanıt vermese de film boyunca yansıtılan karamsar doku havai fişeklerin patlaması sonucu aşılıyor ve bir insanın içten gülümsemesine ilk defa tanık oluyoruz. Filmin Çinceden Türkçe’ye direk çevrildiğinde Günışığı Fişekleri anlamına gelen ismi de böylelikle karşılığını buluyor. 

Uzakdoğu, Filmin temiz ve düzgün kurgusu ile birlikte başarılı görüntüleri filmin kayda değer teknik özellikleri olarak karşımıza çıkıyor. İnce Buz, Kara Kömür alıştığımız estetiğin dışına çıkmasına rağmen anlatmak istediği meseleye dair yeni bir şey söylemeyen, anlattığı hikayeye oranla fazla hareketsiz oluşu, insanı zaman zaman filmden koparan bir havasıyla izleyeni filmden uzaklaştıran bir etki yaratıyor. Filmin, Altın Ayı gibi büyük bir ödülü kazanması filme gitmeden önce izleyecek olan insanda doğal olarak büyük bir beklentiye yol açıyor; ancak İnce Buz, Kara Kömür film matematiğinin kurallarını doğru ve başarılı uygulamasına rağmen zihin açıcı bir yapı inşa edemediği ve sonrası için derin bir iz bırakamadığı için bu beklentileri tam olarak karşılayamıyor.