01.06.2016
Çizgi Ötesi: Rio
Ice Age serisinin de yönetmenliğini yapan, Brezilyalı yönetmen Carlos Saldanha‘nın elinden çıkan Rio, Brezilya’ya dair harika bir animasyon. Rio de Janerio’nun doğal güzellikleri, hareketliliği, yoksulluğu, futbol tutkusu ve Samba’sı, bir bilenin elinden anlatılıyor.
Bebek bir papağan iken hayvan kaçakçılarının eline düşen Blu, kendisini sahiplenen Linda‘yla, evinden çok uzakta, Minnesota’da yaşar. Tam anlamıyla evcil bir kuş olan Blu, genetiğinde taşıdığı nitelikleri bile yerine getiremez. Linda‘yla, kitapevlerinde sakin, güzel bir gün geçirirken bir ornitolog çalar kapılarını. Ve soyu tükenmek üzere olan “Mavi Macav”ın soyunun devam etmesi için Blu‘nun Rio’daki Jewel‘la tanışması gerektiğini söyler. Bu andan sonra Blu‘nun hayatı asla eskisi gibi olmayacaktır.
Özgür ruhlu, evi olan ormanı çok seven ve orayı özleyen Jewel, bir kafese kapatılmaktan, özgürlüğünün kısıtlanmasından nefret eder. İnsanlara da kesinlikle güvenmez. Yani Blu‘nun tam tersidir. Bu iki zıt karakter, önceleri hiç anlaşamaz, ama hayvan tacirlerinin eline düşüp de birbirlerine zincirlenince birlikte hareket etmek zorunda kalır, dolayısıyla da birbirlerine yaklaşırlar. Kötü kalpli kuş Nigel‘ın elinden kurtulmak için mücadele verirler, sonra onları birbirlerine bağlayan zincirden kurtulmaya çalışırlar, hayvan tacirlerinin elinden kaçmak için uğraşırlar. Sürekli bir koşuşturma içindedirler. Üstelik de Rio Karnavalı zamanı… Lakin Blu‘nun uçamaması hiç de yardımcı olmaz ekibimize.
Rio, öncelikle insanlarla hayvanlar arasında kurulan bağı tadabileceğiniz bir film. Linda ve Blu‘nun arkadaşlığı, Blu‘nun kaybolmasıyla Linda‘nın yaşadığı üzüntü… Bunun yanında Rio de Janerio’nun ara sokakları, o ara sokaklardaki yoksulluk, hatta kimsesizlik de yürek burkan cinsten. Ama ne olursa olsun her kesimden insanın merakla, heyecanla beklediği, hayatını unutup da eğlenebildiği zaman, Karnaval zamanı. Rio Karnavalı, Rio’nun nabzının attığı yer, Samba ise Rio’nun olmazsa olmazı. İşte bu düşünce, animasyonun içine işlemiş. Öyle ki arka planlarda çalan Samba ve türü ne olursa olsun tüm canlılardaki dans etme aşkı, filmi daha da eğlenceli kılıyor. Bütün bunların arasında sevimli, eğlenceli, komik kuşlar, birbirine yavaş yavaş âşık olan iki mavi papağan, Rio‘yu sıkılmadan izlemenizi sağlıyor.
Rio de Janerio’nun şehir betimlemesinin en gerçekçi şekilde yapıldığı, doğa mizansenlerinin başarıyla sunulduğu filmin, müzikalvari bir havası da var. Filmin içinde birkaç yerde şarkı söyleyip dans eden kuşlar, filmi daha da eğlenceli, izlenilesi kılıyor. Filmin müziklerinin de filmin atmosferine uygun şekilde hareketli ve eğlenceli olduğunu söylemeye bile gerek yoktur sanırım.
Rio, gösterime girdiği 2011 yılında o yıl en çok izlenen filmler sıralamasında yedinci olmuş. Ayrıca Rio, Pixar’ın benzer bir hikâyeyi konu alan bir filmini iptal etmesine neden olmuştur.
Gerçek bir hikâyeden esinlenilerek yaratılan (ABD’de Elvis adındaki bir macav da türünün son bulmaması amacıyla sahibi tarafından bir üreme programına sokulmuş.) Rio’yu izlerken farklı duyguları yaşayacağınız, harika Rio manzaraları izleyeceğiniz, eğlenme ve dans etme isteğinizi artıran bir film.