14.11.2018

Dans La Maison: Evdeki Hikâyeler

Filmin sonundaki kareden başlayacak olursak; her evin içinde bir hikaye vardır ve dileyen kişi o evin içine girerek evin bir parçası olur. Üretken yönetmenlerden François Ozon’un 2012 yılında ülkemizde de vizyona giren “ Dans La Maison “ filmi, Hollywood filmlerinde görmeye alıştığımız okul sahnesiyle açılmasına rağmen; filmin geri kalan yapısı bu klasik anlatımın dışındadır.

Claude, 16 yaşında bir lise öğrencisi, annesiz büyümüş ve kötürüm babasıyla birlikte yaşıyor. Germain, onun edebiyat öğretmeni ve Claude, Germain ve eşi Jeanne’nin dikkatini, Germain’nin verdiği kompozisyon ödevine yazdıklarıyla çekiyor. Claude’un yazısının bitiminde yer alan “ devam edecek… “ notu Germain ve Jeanne’de olduğu gibi bizlerde de merak uyandırıyor ve Germain’ın yönlendirmesiyle de Claude yazmaya ve arkadaşı Rapha’nın evine gitmeye devam ediyor. Claude’un hüzünlü ve kasvetli evinden kurtulup, mutlu ve huzurlu bir aile ortamına katılma isteğinin olduğunu anlıyoruz ve Raphaların evindeki yeri sağlamlaştıkça Claude’un Rapha’nın annesi Esther’e olan, yani anneye olan tutkusu da giderek açığa çıkıyor. 

Claude’un ne yaşadığını Germain okuduğu kağıtlardan anlıyoruz. Germain ve Jeanne gibi izleyenler de perdeye yansıtılanların, ne kadar gerçek ve ne kadar hayal olduğunu tam anlamıyla bilemiyor. Claude ve kompozisyonları Germain için de tutkuya dönüşürken, hayatı Claude’ın getirdiği yazılarla birlikte ilerlemeye başlıyor ve Claude’un yazmaya devam etmesi için normal şartlarda yapmayacağı işlere kalkışıyor. Germain’ın bu kadar tutku ile Claude ve yazdıklarına sarılmasının nedenini, onun geçmişinde saklı olduğunu anlıyoruz. Germain, Claude’un yazdıklarını eşi Jeanne ile de paylaştığı için, zamanla Claude, Germain ve Jeanne’in evine de girmiş oluyor.

Dans La Maison, bu ana hikaye dışında, “evde” yaşayan orta sınıf aileye ağır eleştiriler getirmekle beraber, Jeanne’in işlettiği sanat galerisi üzerinden modern çağdaş sanatı eleştiriyor ve Germain’ın öğrencilerinin yazdıklarını okuduğu sahnede de günümüz gençliğine dair ağır eleştirilerde bulunuyor. 

François Ozon, Hitchcock’un Rear Window filmine selam gönderdiği final kadrajında, iki kuşak farkını, Germain ve Claude’un gördükleri bir olayı/tartışmayı yorumlamaları üzerinden ifade ediyor. Dans La Maison, izleyen gözleri birer kamera haline getirerek, merak duygusunu film boyunca koruyor ve müziğin de yarattığı atmosfer ile de izleyicilerin zaman zaman gerilmesini sağlıyor. Juan Mayorga’nın aynı adlı oyunundan perdeye aktarılan Dans La Maison, bitiminde perdelerini kapatırken; her evin ve bu evlerde yaşayan insanların ayrı ayrı hikayelere sahip olduğunu, bu hikayelerin “ devam ettiğini “ ve gizemli tarafıyla da diğer kişi ve evlerde merak duygusu uyandırdığını söyleyen güçlü bir eser olarak sinema tarihinde yerini alıyor.