31.05.2017
Dead Snow 2: Naziler Hortlamış Olmalı
Kill Buljo: The Movie, Kurt Josef Wagle og legenden om Fjordheksa, Hansel ve Gretel: Cadi Avcilari gibi parodi filmlerin altından başarıyla kalkan yönetmen Tommy Wirkola, asıl turnayı zombi filmlerinde vurur. 2009 yılında yaptığı zombi filmi Dead Snow ile türü sevenler için zirveye oturur. Bu kadar başarılı yapımlardan sonra Amerikalı olmayan her yönetmenin başına geldiği gibi Hollywood’a transfer olur ve Dead Snow’un devam filmini çeker. Genelde devam filmlerinde yaşanılan sorunlar Dead Snow’da yaşanmaz; hatta tabiri caizse boynuz kulağa geçer. İkincisi çok daha geniş kapsamlı, daha da kanlı, saçma ve çılgın olur. Film çok daha fazla insana ulaşır. Tıpkı kültleşmiş korku filmleri gibi kulaktan kulağa yayılan bir çılgınlığa dönüşür. Sundance başta olmak üzere birçok festival dolaşan neredeyse hepsinden eli kolu dolu dönen film son olarak İstanbul Film Festivalinde ülkemizdeki hayranları ile buluştu.
Öncelikle şunu söylemeliyim ki her ne kadar film başında birinci bölümden kesitler göstererek bir anlatım yapsa da ben yine de önce ilk filmin izlenmesi gerektiğini düşünüyorum. Çünkü Dead Snow 2 tamamen ilkinin kaldığı yerden devam ediyor. İlk filmden bazı uzuvları eksik olarak da olsa tek kurtulan Martin ve Nazi zombilerimiz dışında kimse yok. Ama bu filme yeni katılan karakterlerimiz çok daha eğlenceliler. Kimler yok ki… Rus zombiler, zombiler ile mücadele eden Amerikalı tim olan Zombie Squad’ın üç üyesi, şaşkın zombi turist olmak üzere hepsi hayranlık uyandıracak karakterler. Rus zombilerinin aşırı sevimlilikleri mi, Zombie Squad üyelerinin Star Wars esprileri ile zombi avına bir oyunmuş gibi yaklaşımları mı, şaşkın ördek yavrusu gibi davranan turist zombi mi daha çok takdire şayan bilemiyorum doğrusu. Tüm bunların yanında kendi ülkesinin polis ya da güvenlik görevlilerini neden bu kadar aciz ve vasıfsız karakterler olarak çizilmiş anlaşılamıyor. Vardır bir bildiği yönetmenin diyerek bunu çok da sorgulamıyoruz.
Dead Snow’un ilkindeki zombiler ile Nazi askerlerinin inanılmaz zevkli birleşimi ikinci bölümde başkarakterin vücuduna zombi Nazi komutanının kolunun eklenmesi ile devrim yaratıyor desek abartmış olmayız bence. Bir yandan başkarakterimiz Martin, aklı ve ruhu ile zombileri ortadan kaldırmaya çalışırken bir yandan da söz geçiremediği Hitler kılıklı Nazi komutanı Herzog’un kolunun yaptıklarına engel olmaya çalışıyor.
Film eğlenceli olmasının yanı sıra politik duruş açısından da sınıfını başarı ile geçiyor. Güç ve iktidar düşkünü Nazi zombiler katlederken Rus zombiler canla başla savaşarak onları durdurmaya çalışıyor. Kolu koptuktan sonra Hitler selamını çakamayan Herzog’un düştüğü acı durum da zevkle izlenilen sahnelerden oluyor. Hitler selamı çakılan o kolun kötülüklerin aracı olarak çizilmesi ise çok yerinde bir seçim kuşkusuz. Nazi zombilerin doktorunun savaş esnasında yaralanan askerleri fabrikada seri üretim yapılan bir eşya gibi iyileştirip ayağa kaldırması ise faşizmin tek tip insan yetiştirmesine eleştiri gönderiyor. Tıpkı Charlie Chaplin’in Modern Zamanlar filmindeki fabrika bandındaki sahne gibi olmuş diyebiliriz.
Gelelim bir zombi filminde aranılan asıl klişelere. Hiç paniğe gerek yok çünkü zombi filmlerindeki tüm klişeleri fazlasıyla buluyoruz. Sürekli uzadıkça uzayan, bitmek bilmeyen ve savaş malzemesi olarak da kullanılan bağırsaklar ise filmin ekstrası oluyor. Askerî üniformaların içerisindeki vücutlarda hayat bulan makyaj ve göz dolduran efektler çok başarılı.
Dead Snow 2, tüm film bir yana, inanılmaz çılgınlıktaki final sahnesi ile hafızalardan asla silinmeyeceğini muştuluyor. Hem ilki hem de ikincisi ile, hatta muhtemelen çekilecek üçüncüsü ile, en çok sevilen zombi devam filmlerinden olmaya aday Dead Snow serisi. Yıllar geçse de deliler gibi izlenecek, türünün başyapıtlarından bir film olacağı aşikar bu filmi asla kaçırmamanızı tavsiye ediyorum.