11.07.2023
Derek Jarman’a: “Yaşamın İlk Çabası Kabuk Oluşturmaktır”
Konuk Yazar: Samet SERT
Derek Jarman’ın “Sebastiane” (1976) ve “Jubilee” (1978) adlı filmlerinden sözleri ve diyalogları not ederek, filmlerin şiirselliğine ve Derek adına yeniden üretilmiş deneysel şiirler yazdım. Diyalogları yapı bozumuna uğratıp gerekli yerlerde eklemeler, çıkarmalar ve müdahalelerde bulundum. Filmlerin açık yapılı ve şiirsel tavırlarını incelemeyi ve anlatmayı bu yol ile anlatabileceğimi düşündüm. Filmlerin sinematografisini düşündüğümde planların geçişlerinde günümüz çekim ölçekleri kalıplarından sıyrılmış, avangart hamleler gördüm. Bu tavrın sebebini, görülen sahnelerdeki olayların daha çarpıcı ve geçirgen aktarılması olduğunu varsaydım. Derek’in biyografisini düşündüğümde, dönemin homofobik baskılarına karşı açık bir eşcinsel birey olmasına ek Aids tanısını saklamaması; kendisinin benliği ve sanatsal üretimleriyle başlı başına aktivist oluşu ‘’öteki’’ olanlara ilham ve cesaret veriyor. Bu denli açık oluşunun yanı sıra Sebastiane ve Jubilee filmlerindeki açık yapılı anlatım, hayal ve gerçekliğin iç içe geçişleri; yönetmenin bizle ortak zeminde buluşturma isteğini izleyicisine sunuyor. Her iki filmde de sekans geçişlerinde yansıtan materyallerin karakterler tarafından, bir çocuğun elindeki kristalle izleyiciye doğru şiddetli ışık yansıtması, kullanılması ve gösterilmesi gibi, diğer sekanslarda oyunların bir habercisi oluyor. Bu oyunlar sekanslar içerisinde görülen karakterlerin rol değiştiren, şaşırtan ve farklı kimliklerde tekrar karşımıza çıkan yapılarını içeriyor. Gaston Bachelard’ın ‘’Mekanın Poetikası’’ adlı kitabındaki Kabuk bölümüne bir referansla, hayal edebilmenin, kabuğundan sıyrılıp yeni ihtimalleri sunabilmenin anahtarı olarak. “Yaşamın ilk çabası kabuk oluşturmaktır.”
SEBASTIANE
Güneşin doğuşuna bir kutlama
Yatak ve dikey düzlemlerin üzerine süt
Süt ki yatak odalarını ateşe veren
Acıyın ona
Rütbelerini sökün
Aynı uzak kampa
Sürgünde
Gidilecek hiçbir yer
Herhangi bir savaş
Genç tanrının doğumu dışında
Uykusundan uyanan insanlarla
Işığın altın ışıklarıyla yüzünü yıka
Kapılar açık, her bir tanrıya ayrı öpücük
Sebastian yine de, domuz sesleri eşliğinde
Savaşmayacak.
Tık gerçeği evine
Göreceksin elin tüm yaraları iyileştirecektir.
İlahi olan onun kızgınlığıdır.
Bazıları ölene dek şarkı söyler.
Deprem yaratmaya yetecek kadar
Sen muhteşemsin ve Tanrı gibi Dans ediyorsun.
Kabuktan eski tanrılar
İç geçirdiklerini duyuyorlar.
Senin adını söylüyorlar sevgili Sebastian
Martılar git gide daha çok ağlıyorlar.
Beş, yedi, on iki
Daha iyi salla şu zarları
Dokuz, üç
Keçiler, çıngıraklar, keçiler çıngıraklar
İmge yağmuru otlaklarda açımlanacak.
JUBILEE
Zorlu geceyi geçirmek için şerefimize
Bilgelik böyle denmektedir.
Evrenin bir tarafından diğer tarafına aynalı gözlerle uçarken
En iyi zevklerinin cevabı olmaya geldim Ariel, sayın majesteleri.
Peri gelir, neşeli olun der
Ama asıl slogan gerçek isteklerini yapmaktır.
Enkazın yanında bir balerin dans etmekte
Kasetli kameradan görüntüler düşmekteydi
Davut heykeli başı takım elbise üzerinde kuru kafa ve balet.
Yeryüzünde iki dil vardı ve savaşın tohumları ekiliydi.
Asıl düşman evlerde ve onlar kendileriyle savaşmaktaydı.
Tuğla ve gözlük tüm bu yıkımlar
Bu yüzden kendinize yardım edin.
Öncelik eden nesildi.
Medya onların tek gerçekliğiydi.
Ben hepsini satın aldım ve alfabe sırasına göre düzenledim.
Eşit galibiyetler Tanrı hatırına değil insanlık hatırınadır.
Adın ne senin mutlu günler.
İsmini dünyanın sonundan aldım.
Sadece seni kendinden korumaya çalışıyoruz.
O tükenen zaman gibi size teslim ederken
Bir yer için çaresiz araştırmaları
Diğer tüm denemelerden iyi olanları
Ve Dünyanın dağılmasını
Duymayacağız.
Müziğin sesi yeterince yüksek olduğunda,
Önemli an geldi çattı.
Mevsimler termostat tarafından ayarlanıyordu.
Aşk ya da nefretle hiç karşılaşmamıştım
Benim neslim boş bir nesil.
Ve sen bir çift attın.
Tanrı öldü mü?
Ama alışkanlık daha fazlasını istedi
Kazandın bingo!
Özel şube
Ah bu senin tarih derslerinin bir sonu olacak
Bir çift yumruk ve biraz zekayla.
Medusa sen lastiksin.
Yak yak onları, olanları unut.
Bir adamı üniformasız severim.
Geleceğe hayır
Oh li la, la la
Renkler dünyadan kaçtı,
Güneş Anka tuşu tarafından karanlığa bürünür.
Dünyanın hazinesini hayal edebilirsin
Ayrılıp gel.