23.05.2016

FİLMEKİMİ: Ex Machina

Çeşitli filmlerin senaryosuna imza atmış Alex Garland, senaryosu yine kendisine ait olan Ex Machina ile yönetmenlik koltuğuna geçti. Bilimkurgu türündeki yapım, yapay-zeka konusu özelinden ilerleyen bir anlatıma sahip.

‘Bluebook’ adlı dünyanın en önemli arama motoru şirketinin sahibi Nathan, yapay-zeka teknolojisi üzerine çalışmak adına kendini dış dünyadan izole etmiştir. Nathan, doğanın içinde bu konuyu araştıracak bir merkez, kendine de bir yaşam alanı kurmuştur. Filmin açılış sahnesinde gördüğümüz üzere şirket çalışanları arasında düzenlenen bir çekilişle bu gizli yeri görmeye hak kazanan Caleb, kendisini Nathan’ın üstünde çalıştığı yapay-zeka projesini test ederken bulur.

Film üzerine biraz araştırma yaptığımızda, filmin ve karakterlerin adlarının mitsel kökenlere dayanan kimi anlamlara sahip olduğunu görüyoruz. Yapay-zeka formunun kadın bedeninde form bulmuş hali Ava’nın, Havva’ya gelen kelime karşılığı ve gebe kalmaması özelliğinden de Meryem Ana’ya bir atıfta bulunulduğu söylenebilir. Caleb ve Nathan arasında geçen ilk diyalogda Caleb’in, Nathan’ın yapmış olduğu yapay-zeka araştırmasını sadece Tanrı’nın yapabileceği bir iş olarak görmesi üzerinden, Nathan’ı Tanrı konumuna koyan bir durum söz konusudur. Nathan’ın isminin kökeninde de ‘tanrı tarafından üstün kılınılmış’ anlamı vardır. Tanrı’nın, kendisinin Tanrı olduğunu başkalarına söyleterek onaylattığı gibi Nathan da Caleb’e yaptığı işin tanrısal bir anlamı olduğunu itiraf ettiriyor. İsminin anlamının ‘sadakat,samimi,içten’ gibi kelimelere karşılık gelen Caleb’in ise, Nathan tarafından seçilmiş olduğunu film ilerledikçe anlıyoruz.

Film, esas olarak yedi güne yayılan Caleb ve Ava arasındaki sohbetlere dayanıyor. Yönetmen, bir yandan bize bu konuşmaları yapay-zeka testi olarak yansıtırken, diğer taraftan Nathan’ın yapmış olduğu hamlelerle de yapay-zeka karşısındainsanın da teste tutulduğunu gösteriyor.

Nathan’ın Caleb’i ile geçen bir başka diyalogunda Ava’nın kendisini ‘baba’ olarak gördüğünü söylemesinin altında da tanrısal alt metin yatmaktadır. Ava’nın sınırları Nathan tarafından çizilip, belirlenmiştir. Filmde yer alan bir başka karakter Kyoko’nun konuşmayan, düşünmeyen ve sürekli biat eden tavrının insan arzusunda bıraktığı boşluk, onun; Ava ve diğerleriyle olan farkını ortaya koyuyor. Yapay-zekanın daha pasifize edilmiş bir başka boyutunu Kyoko üzerinden görmüş oluyoruz.

Yönetmen, hareketli bir anlatım tarzının aksine diyaloglara yoğunlaşan, durağan bir teknik tercih etmiş. Kurgunun yumuşak geçişlerle olması sahneler arası bütünlüğü sağlamada önemli bir yer ediniyor. Teknik işçiliğin ön plana çıkmadığı filmin en önemli yapı taşı senaryosu ve oyuncu performanslarının sadeliği.

‘Deus Ex Machina’ , Yunan mitolojisinde olayların tıkandığı noktalarda tanrıların gökten inerek duruma müdahale etmesi anlamı taşıyan bir kalıptır. Caleb’in, Nathan’ın bilgisayarı başına geçtiğinde, ekranda gördüğümüz ‘Deus Ex Machina’ dosyası bu noktadan bakıldığında tesadüfi olmayacaktır. Bütün bu mitolojik anlatımlar da düşünüldüğünde filmin finali, net bir mesaj vermeyerek, başkaldırış ile yeniden yaratılma zıtlığı üzerinden düşündürücü bir tablo çiziyor. Ex Machina, türü sevenlerin keyifle izleyeceği bir yapım olmakla birlikte bu konulara meraklı kişilere farklı bir deneyim de yaşatıyor.