03.06.2017
!f İstanbul’da Bu Filmleri Kaçırmayın
!f İstanbul’u yahut bilinen ismiyle !f İstanbul Bağımsız Filmler Festivali’ni tanımlamak için önce şu basit soruyu sormakta fayda var: “Nedir !f İstanbul?”.
!f İstanbul, bedeni henüz on beş yaşında bir genç, ancak ruhu içinde barındırdığı sayısız odasıyla yeri geldiğinde disko topuna doksan dereceyle bakan, canı sıkıldığında şiddete ve olmazın üzerine üzerine koşan, bazense renkli hayallerin ortasına düşen ruhları bir iğnenin ucunda dans ettiren türden bir yaşlının öyküsü. O, sadece bir festival olmanın ötesinde pek çok avuç içi çizgisini aynı labirent içinde kaybetme yeteneğine sahip. Kendine yol olarak seçtiği folk kültürün kenarına kıyısına öbeklenen irili, ufaklı alt kültürleri motomot bir düzlemde sadece sinema perdesinde değil; o perdeyi izleyen yüzlerce göz arasında da birleştiren, kaynaştıran ve yan yana getiren bir atmosfer. Tıpkı bu yıl yine, yeniden birleştireceği gibi.
Yıllar içinde acımanın ironik halinden, bazen yerinde olup, olmadığından şüpheye düştüğümüz kalplerimize kadar beş duyu organının belirlenen beşi bir yerdesinin altıncısına dokunan duyularıyla !f İstanbul, bu sene on beşinci kez “birleştirmek” üzere geliyor. Yılın kültürler arası sadece dramatik açıda değil, realitik düzlemde de gezdiren bağımsız festivalinin heyecanla beklediğimiz randevusuna sayılı günler kala yazarlarımız beklerken endişelendikleri ama bir o kadar da heyecandan duramadıkları filmlerini beş filmde sıraladı. Şimdiden keyifli bir festival olması dileğiyle…