07.02.2018
Fifty Shades Freed: Evli Çiftler İçin Seks Fantezileri Rehberi
Seks Oyunlarına Devam…
Çok tutulan seri kitaplar yapımcıların gözünden kaçmıyor ve artık hayatımızın her anında olduklarından bu kitaplardan hepimiz haberdarız. Bu serilerden biri olan Fifty Shades of Grey, Fifty Shades Darker’dan sonra üçlemesini Fifty Shades Freed ile sonlandırıyor. Doğal olarak fragmanlarında serinin hayranlarına gelmiş geçmiş en iyi film olduğunu vadetseler de söylenenler tabii ki bir pazarlama hamlesinden öteye gitmiyor.
Bir pembe dizi kıvamında idealize edilen zengin erkek figüründen üçleme çıkartan bir serinin en büyük kozu tabii ki filmin ilk filmden vaat ettiği sado-mazo ilişki çerçevesinde yürüyen ilişki dinamiği diyebiliriz. Bir kadın ve erkeğin fanteziler dünyasında cinsel hayatlarına dair pek çok ayrıntıyı beyazperdede deneyimlemek ne yazık ki çok da etkileyici bir karar sayılmaz. Doksanların erotik gerilimlerinin izinden giden yapımın, yeni neslin bu türe hakim olamamasından dolayı popülerliği yakaladığını söyleyebiliriz.
Senaryolu Bir Zenginlik Tanıtım Filmi…
Nitekim genel hikâyeye baktığımızda elle tutulur materyaller bulunmuyor. Tamam ilk filmde senaryo ilginç gibiydi ama sunuş olarak genel anlamda başarıya ulaşabilmiş bir iş çıkartılamadı. İkinci filmde ilişkinin üzerine gerilim sosu iyice arttırılarak gizem unsurları eklenirken suni gerilimler had safhaya yükseltildi. Bu filmde ise iki formülün toplamı filme dahil edilmiş.
İkinci filmin gerilim unsurları bu filmde de yine anlamsız bir gerilim yaratmaya çalışıyorlar. Bu konu hakkında ne bir heyecan yaşıyoruz, ne de adrenalin seviyemiz yükseliyor. İlk filmin izleyiciyi yeterince tatmin etmeyen cinsellik seviyesi ise bu filmde tavana vurmuş. Neredeyse filmin başrolleri Dakota Johnson (Anastasia) ve Jamie Dornan‘ı (Christian) bir an bile giyinik vaziyette göremiyoruz. Seks fantezileri filmin çoğunluğunu kaplarken hikâye anlamında ne yan ne de ana hikâye işlemekten aciz ve kendi kendine infilak ediyor.
Bitti ve Kurtulduk Sonunda!
Bir anlamda fanteziler üzerine kurulmuş bir ilişkinin evlilik durumunda nasıl işlediğini izliyoruz. Rüya gibi balayılar, spor arabalar ve istenilen her şeye sahip olabilme lüksü… Genç seyircinin hayallerini süsleyen “her şeye sahip zengin koca bulun” fantezisinin sinemada ortaya konulan hali olarak da kabaca özetleyebiliriz filmi. Model olarak gösterilen her şey sahte, yüzeysel ve gerçek dışı bir şekilde sunuluyor. Bu yüzden de ayakları yere basmayan senaryo, içeriğinde barındırdığı sığlık yüzünden ayakta bile duramayıp devriliyor.
Sonuç olarak sinema namına bir uğraşın söz konusu olmadığını varsayarsak karşımıza lüks hayatlar yaşayan karı kocanın seks maceraları, aile içerisindeki sürtüşmeler, geçmişin kıskançlığını barındıran suni bir kötü karakter ve fantezileri süsleyen bir yaşam kalıyor. Birbirine kimyası ilk filmden beri uymayan Johnson ve Dornan bu filmde de aynı yapaylıklarını gösteriyorlar. Bu ikilinin sevgiliden öte yatak arkadaşlığından öte bir şey yapmadıklarını hesaba katarsak, başarısız yazılmış hikayesinde aşktan da söz etmemiz söz konusu olamaz. Açık ve net bir şekilde bu filme dair söyleyebileceğimiz en iyi şey, bu serinin bitmiş olması.