13.11.2024

Finding Forrester: Bazen Yazar, Bazen ise “Yazar”sındır

Yazmanın bir kural kitabı var mıdır, yoksa herkes kendi yazma kurallarını kendisi mi koyar? Ya da filmde William Forrester’in dediği gibi “Birçok yazar yazma kurallarını bilir ama nasıl yazılacağını bilmez.” midir? Yazmak hiç çıkılamayan bir kata çıkabileceğini sanmak ve asla inmeyeceğini düşünmek gibidir. Yazmak bir deha işi olduğu kadar aynı zamanda büyük bir emek işidir de. Yaratım sürecinin de salt ilham ile oluştuğu sanılması aslında bir yanılgıdan ibarettir. Finding Forrester baktığımızda “yazarlık” üzerine bir sürü done bulunduran eşsiz bir filmdir. Filmin, yönetmen Gus Van Sant’ın yine onun filmi olan “Good Will Hunting”in arkasında kalması bence talihsizlik olarak değerlendirilmelidir, bu film benim gözümde hâlâ keşfedilmeyi bekleyen ve aynı zamanda yazarlık üzerine de üç temel çıkarımda bulunacağımız büyük bir hazinedir.

Finding Forrester, genç bir öğrenci olan Jamal Wallace’in yazarlıkta kendini bulma öyküsü olduğu kadar aynı zamanda William Forrester’in hayata dönüş öyküsüdür. William Forrester yaşadığı travmatik olaylardan ötürü kendisini eve kapatmış ünlü bir yazardır. Bir gün kendisini ziyarete gelen Jamal ile yolları kesişir ve aralarındaki ilişki bu şekilde cereyan eder.

“Pencere”ye Bir Bakış

Film “pencere” ile başlar. Pencereye yapılan yakın çekimler filmin öznelerinin pencere içinde olacaklarının ve filmin orada geçeceğinin bir göstergesidir. Film başta “pencere”ye yönelik kamera tercihiyle bir gizem oluşturur. Bu gizem filmin başkarakterleri tam olarak tanışana kadar devam eder. Bu gizemin varlığını; yönetmenin, filme ve ana hikâyeye direkt girmek istememesi olarak düşünmek mümkündür. Başlangıçtaki gizem bu geçiş için uygun bir araçtır. Film tam olarak “pencere”nin içindeki diyaloglar başladığı zaman akar. Jamal, Forrester’i; Forrester da Jamal’i tanımak ister, ancak ilk etapta Forrester kendisinin tanınmasını pek istemez. Bunu da soru sormanın amacının sadece bizi ilgilendiren konularda bilgi almak olduğunu, dile getirerek açıklar.

Yazarlık Öğretilebilir mi?

Bundan sonraki süreçte ise William Forrester’in Jamal’e bazı küçük ama elmas değerinde tavsiyeler verdiğini görürüz, William Forrester yazmanın tam olarak öğretilemeyeceğini ise Jamal’e, Jamal’in yeni okulundaki hocası üzerinden anlatır. Onun bir roman yazması gerekirken; başkalarına, romanın nasıl yazılacağını öğretme işine soyunmasına kalkışması ve bunda başarısız olmasını anlatır. Burada filmin özü itibariyle “yazarlık” üzerine önemli çıkarımlardan bir tanesi bulunur: Yazmak öğretilemez ancak öğrenilebilir. Bu, yazarlık üzerine ilk çıkarımımızdır. Filmin sonundaki “dostum” vurgusu burada önem arz eder. William Forrester, kendisini Jamal’in akıl hocası olarak değil bir dostu olarak konumlandırır.

Film boyunca gerçekten William Forrester’in, Jamal’e anlattıkları hep bu minvaldedir. Ona yazmayı öğretmeye çalışmaz. Küçük ipuçları verir, bunlardan en önemlisi ona söylediği “Yazmanın ilk anahtarı yazmaktır, düşünmek değildir.” cümlesidir. Aynı şekilde Jamal’e kendi yazısını verip ondan bir şey çıkarmasını sağlamasını da buraya koymak mümkündür. Forrester, Jamal’in kendisinin olmayan bir şeyi kendisine mal edip özgün bir eser ortaya çıkarmasını takdirle karşılar. Bu, küçük ama etkili bir yöntemdir. Her ne kadar bunun filmin kurgusunda ve senaryosunda önemli bir bağı olsa da bu bizim ikinci çıkarımımızdır: Yazamıyor musun aynı şeyi tekrar yaz ve yazmanın basit ritminin seni birinci sayfadan ikinci sayfaya doğru götürmesini sağla.

Yazar – “Yazar”

Filmin sonundaki okuldaki konuşma sahnesi ise bu filmden “yazarlık” üzerine çıkaracağımız üçüncü çıkarımı barındırır. Burada kompozisyon yarışması töreni öncesinde William Forrester sınıfa gelir ve aile olmak üzerine bir konuşma yapar. Ancak Profesör Crawford bu konuşmanın Jamal’e ait olduğunu bilmeden, konuşma Forrester’ındır diye düşünüp konuşmayı, konuşma ardında güzeller. Bu noktada üçüncü çıkarımımız şu olacaktır: Bazen yazar, bazen ise “yazar”sındır. Crawford’ın, konuşmayı beğense de konuşma metninin Jamal’e ait olduğunu öğrendikten sonra konuşmanın güzelliğini bir kenara bırakması ve dizginleri eline almaya çalışmasını ve hüsrana uğramasını, yazarlık mevzu bahis olunca isimlerin önem arz etmesi üzerinden okumak pekâlâ mümkündür.

Finding Forrester özelinde, nihayetinde çıkardığımız çıkarımları bir kenara bırakıp filme berrak bir şekilde bakınca filmin umut aşılayıcı bir yönü ve hayatın çıkmazlarından çıkılabileceğini gösteren bir yapısı olduğunu idrak ederiz. Filmde imtiyazlılardan olmasan bile hayatın sana hak ettiğin şekilde yeni kapılar açabileceğini de Jamal özelinde görürüz. Hayata kendini kapatsan da bir şekilde bir yardım elinin sana uzanabileceğini William Forrester ekseninde deneyimleriz. Finding Forrester, her şeyiyle keşfedilmeyi bekleyen büyük bir hazine olarak film dünyasında yer almaktadır.