Fırat Tanış’la Şipşak

1-Sinemada izlediğiniz ilk film?

Çağrı… 1978 ya da 79 yılında. Kartal-Cevizli’de, evimizin tam karşısındaki 73 sinemasında…

2-Kendinize en yakın hissettiğiniz film?

Jean Jacques Annaud’un “Ayı” filmi… Sinemada oyunculuk ve oyuncu yönetimi konusunda, ders gibi bir film.

3-Yarısında çıktığınız film var mı? 

Yok. Neden olsun? Karanlık bi yerdesiniz, kocaman perdede renkler değişiyor, ses ve müzik var… Ne kadar kötü olabilir?

4-Bu rolü ben oynamalıydım dediğiniz bir rol var mı? 

Bir biografi oynamak isterdim (hala da istiyorum). Fatih mesela… Gençken hakkında epey araştırma yapmıştım, belki bir gün oynarım diye…Daha sonra (Yeşilçam’dan da sonra) filme çekildi… İzledim… Açıkçası yazık olmuştu canım role… İnsan gibi bakmayan, konuşmayan, düşünmeyen bir Fatih izledim… Gerçeklikle, inandırıcılıkla uzak yakın alakası yoktu maalesef. Son derece boyutsuz değerlendirilmişti. Böyle olmasını sadece oyuncuya bağlamıyorum elbette; böyle tarihi kahramanları oynamanın toplumsal baskıları olduğunu kabul etmek lazım. Fakat ne olursa olsun sonuçta taşı değil, insanı oynuyorsunuz. Hatta taşı bile oynasanız durum değişmez. Eğer yönetmen oyuncu olarak insan kullanıyorsa, insanı ve insansı olanı oynamanız gerek. Kaldı ki biografi oynamak bir oyuncu için sanatsal bir iddiadır.

Tabii biografi oynama isteğim bitmiş değil.

Neyse…

5-Uykunuzu kaçıran bir film var mı? (Korku filmi olmak zorunda değil)

Beğenmediğim bütün filmler uykumu kaçırıyor.

6-Hâlâ izlemediğiniz için utandığınız bir film var mı? 

İzlediğim için utandığım dışında öyle bir film yok. Gider izlerim…

7-Sizin için bir filmde öncelikli olan hikaye mi yoksa teknik / görsellik mi?

İlla birini seçmem gerekiyorsa: “Elbette teknik… Dön dolaş 5-6 tema var zaten… Hikaye kimin umurunda…”

8-Hayatınız film olsa adı ne olurdu? 

“Biografi”

9-AVM sineması mı sokak sineması mı? 

Sokak sineması.