14.05.2016

Geleceğe Dönüş: Bir Zamanda Yolculuk Klasiği

Geleceğe Dönüş

H. G. Wells, “Zaman Makinesi”ni yazdığında, hatta daha da öncesinde “The Chronic Argonauts” isimli zamanda yolculuğu konu alan öyküsünü kaleme aldığında insan zihnini bu denli baştan çıkaran bir konuda çığır açtığını yahut bunun farklı sanat dallarına etkisi olacağını düşünmüş müydü, bilinmez. Ama “zaman makinesi”ni zihinde de olsa icat eden Wells’in, dünya edebiyatını ve sanatını etkileyen en önemli mefhumlardan birini ortaya attığı aşikâr.

Zaman makinesi”nin icadından sonra zamanda yolculuğu konu alan birçok film yapıldı bugüne kadar. Yakın zamanda izlediğimiz Interstellar ya da Edge of Tomorrow’dan, Groundhog Day ve hatta Midnight in Paris’e kadar, birçok film sayabiliriz. Ama akıllara ilk gelen tabii ki Zemeckis’in “Geleceğe Dönüş”ü olur.

Robert Zemeckis’in ilkini 1985’te çektiği bu klasikleşen üçlemesi ile Marty McFly’ın Doc Emmet Brown sayesinde/ile birlikte, DeLorean’dan çevrilmiş zaman makinesi ile yaptığı yolculuklara konuk oluruz. Marty’nin hayatı hem çok fantastik, hem eğlenceli hem de heyecan doludur. Seriyi bu denli önemli kılan da budur belki. İnsanı bu derece heyecanlandıran “zamanda yolculuk” yapma gibi bir konu üzerinden bir de Marty’nin başına gelen bir dünya olayı izleriz. Filmde espriler, aksiyon, drama ve özel efektler başarıyla harmanlanmıştır. İzleyicinin bir filmi çok sevmesi ve hatta ona bağlanması için yeterli nedenlerdir sanırım bunlar.

Geleceğe Dönüş’ün ortaya çıkış fikri de hayli ilginç. Filmin senaristlerinden Bob Gale’in babasının okul yıllığını bulup “Acaba onunla aynı okulda okuyor olsam, aynı yaşlarda olsam arkadaş olur muyduk?” sorusunu sormasıyla başlıyor her şey. Buradan çıkan hikâyeyi Zemeckis’le birlikte epey bir dolaştırdıktan sonra filmi çekme şansı elde ediyorlar. Steven Spielberg’ün de yapımcılığı eklenince üstüne, ortaya böyle başarılı bir iş çıkıyor.

Filmin kast değişikliği de ilginç bir diğer noktası. Micheal J. Fox ile izlediğimiz Marty McFly için ilk önce Eric Stoltz görev alıyor. Çekimler başladıktan sonra Spielberg’ün “Düşündüğümüz kadar güldürdüğümüzü sanmıyorum.” yorumuyla Stoltz’la yollar ayrılıyor ve Marty McFly ile bütünleşen Micheal J. Fox, hayatının rolünü kapıyor.

Marty McFly, ilk filmde 1955, ikinci filmde 2015, üçüncü filmde ise 1885 yılına gider. Geleceğe Dönüş II, o yüzden belki biraz daha farklıdır gözümüzde. 1989’dayken 2015’in insanların gözünde ne kadar uzak bir yıl olduğunu filmi izleyip de varın siz hesap edin.

Filmle ilgili bir sürü anekdot, ilginç bilgi, detay kol geziyor internette. Liste liste bulabilirsiniz Geleceğe Dönüş serisi ile ilgili merak ettiğiniz her şeyi. Ama bütün o ilginç bilgilerin, detayların altında şöyle bir gerçek vardır: Kaç yaşında olursanız olun, kaç kere izlemiş olursanız olun gördüğünüzde sizi heyecanlandırmayı ve gülümsetmeyi başaran, bu yüzden de sinemaseverlerin bıkmadığı filmlerdendir Geleceğe Dönüş.

Geleceğe Dönüş I – 1985

Çılgın bilim adamı Emmet Brown, DeLorean DMC-12 arabasını zaman makinesine dönüştürmeyi başarır. Bunu yakın dostu Marty McFly ile paylaşır. Zaman makinesini denemek istediği akşam, aksilikler silsilesi sonucu Marty McFly, geleceğe değil de geçmişe gidiyor. Kendisini 1955 yılında bulan Marty, anne ve babasının gençlik hâlleriyle tanışıyor ve pek tabii ki aksilikler Marty’nin peşini bırakmıyor. Hem sebep olduğu yanlışları düzeltmeye hem de 1955’teki Doc Brown ile geldiği zamana geri dönmeye çalışan Marty, aynı anda birden fazla sorunla boğuşuyor. Serinin ilk filmi olan Geleceğe Dönüş, Zemeckis’in isminin sinema tarihine kazınmasını sağlamasıyla öne çıkıyor.

Geleceğe Dönüş II – 1989

İlk filmden sonra Zemeckis, ikinci bir film senaryosu daha hazırlıyor. Ancak senaryo o hâliyle çok uzun bulununca Zemeckis de senaryoyu bölüp iki film hâline getiriyor. Bundandır ki her ne kadar hepsi birbirinin devamı olsa da Geleceğe Dönüş II ve III birbirini tam anlamıyla bütünler.

Geleceğe Dönüş I’in sonunda Emmet Brown’la karşılaşan Marty, kız arkadaşı Jennifer’la birlikte bu kez geleceğe, 2015 yılına gider. Geleceğe Dönüş II’de bu kez kendi çocuğuna yardım etmek üzere geleceğe giden Marty, yine ilk filmde olduğu gibi bir sorunu çözmek isterken başka sorunlara neden olur. Film, yine ilk filmin taşıdığı esprili, hareketli ve dramatik özellikleriyle izleyicileri kendine bağlamayı başarır.

Geleceğe Dönüş III – 1990

Bir önceki filmin sonunda 1955 yılına kısılıp kalan Marty, Doktor’dan bir mektup alır. Doktor Emmet Brown, artık 1885 yılındadır. Delorean bozulmuştur, ancak zamanının teknolojisi onu tamir etmeye yetmediği için zaman makinesini onarma görevi Marty’e düşer. Marty, önce 1955’teki Doktor’la Delorean’ı tamir eder, ardından da 1885’teki Doktor’u kurtarmaya gider. Ancak işlerin yolunda gitmesi beklenemez. Ne de olsa 1885’te işlenmiş dizel benzin bulup da Delorean’ı çalıştırmak imkânsızdır.

Her üç filmde de heyecanı, aksiyonu ve efektleri eksik etmeyen Zemeckis, sinemaseverlere harika üç seyirlik sunmuştur. Yönetmen, Geleceğe Dönüş serisi ile Wells’in araladığı kapıyı, mükemmel bir kurguyla sonuna kadar açmayı başarmıştır.