25.05.2016
Gözden Kaçırılmaması Gereken 25 Performans
“Star Wars: The Force Awakens” çılgınlığı etrafı sarmış iken, bir kısım sinemasever de yaklaşan “ödül sezonu” heyecanı içinde! Spirit Award adaylarının açıklanmasına bir kaç hafta kala, temenniler, bahisler, Oscar Kulisleri ortada uçuşuyor.
“The Danish Girl,” “Carol,” “Youth” ve “45 Years” gibi iddialı yapımlar , “Joy’ gibi sürpriz olabilecekler, “The Revenant,” “The Hateful Eight” ve “The Big Short” gibi henüz sırlar perdesinin ardında görücüye çıkmayı bekleyen filmler var iken, gördüklerimiz ile spekulasyon yapmak için çok erken olsa da, “Hangi performans hangi kategoriden aday olur?” bahisleri de açıldı… Bu liste, üzerinde şimdilik çok konuşulmayan “sürpriz” diyebileceğimiz performanslara odaklanıyor. Hep birlikte bir göz atalım:
En İyi Yardımcı Kadın Oyuncu – Naomi Watts – “While We’re Young”
Bu yıl iki Noah Baumbach filmi izleyiciye ulaştı. Zevkle izlenilen “Mistress America” “While We’re Young” filmine üstünlük sağlıyor gibi görünse de, Naomi Watts ‘ın üstün oyunculuğunu ve “While We are Young”ın gişe başarısını göz ardı etmemek gerek… Watts’ın daha önceki adaylıkları “21 Grams” ve “The Impossible” gibi dramatik filmler ile olmuş olsa dahi, komedi dalındaki yeteneği de yadsınamaz. Ben Stiller ile birlikte oynadığı filmde canlandırdığı gençliğine tutunmaya çalışan orta yaş bir kadın portresini pek çok oyuncunun başaramayacağı kadar tatlı bir performans ile ortaya koyması takdiri hak ediyor. “Acaba?” diyelim ve sonraki performansa geçelim…
En İyi Yardımcı Erkek Oyuncu – Oscar Isaac – “Ex Machina”
Heyecan verici bir adaylık bekleyenler için Oscar Isaac’ın Ex Machina performansı biçilmiş kaftan. Son yıllardaki başarılı performansları “Inside Llewyn Davis” “A Most Violent Year” ve “Show Me A Hero,” gibi değişik karakterleri canlandırma becerisi ile hepimizin sevgisini kazanan Isaac, Alex Garland’ın müthiş bilim kurgusu “Ex Machina” ile başarısını perçinlendi. Bilişim cini Nathan Bateman portresi, Kaliforniya’nın Silikon Vadisi dehalarının nelere cüret edebileceklerinin fantastik hikâyesi olan Ex Machina, eleştirmenlerden de olumlu yorumlar aldı.
En İyi Kadın Oyuncu – Kristen Wiig – ‘’Welcome To Me’’
Kristen Wiig ‘’The Martian’’da katı, ‘’Diary Of a Tennage Girl’’de muhteşemdi fakat gerçekten parladığı film ‘’Welcome To Me’’ oldu. Shira Piven’in filminde 10 yılı aşkın süredir televizyonunu hiç kapatmamış, piyangoyu kazanmış ve parayı kendi Oprah tarzı programı için kaynak olarak kullanmış manik depresif birini canlandırmıştır. Bu rol, kendi üstüne dikilmiş bir giysinin parçası gibi: manik tarafının çoğu ‘’Saturday Night Live’’ karakteri ama ayrıca, orada olmaya başladıktan sonra daha uslu ve hassas. ‘’King Of Comedy’’ kadar olmasa da Wiig dikkat çekici seviyede merhametli ve yetenekli, zor bir karakterle mücadele ediyor.
En İyi Kadın Oyuncu – Charlize Theron – ‘’Mad Max: Fury Road’’
Görünen o ki, eğer Oscar yarışını yarabilirse ki açıkçası pek olası görülmüyor En İyi Oyuncu yarışında iyi bir ivme yakalayacak. Beş karısını kurtaran tek kollu, belalı teğmen, kötü Immortan Joe, özgürlük için bir mola veriyor. Furiosa, dışarı çıktığı andan itibaren Theron’un olağanüstü fiziksel dönüşüyle bir ikon oldu. Miller’ın filmi hikâye anlatma tekniği vasıtasıyla sessiz film olmaya çok yakın ve Furiosa bunun en iyi örneği: her jest, gözlerinin bakışı, suçluluğu göstermesi, geçmişte yaşadıklarını hissettirmesi ve kararlılığı her şeyi mükemmel kılıyor.
En İyi Kadın ve Yardımcı Kadın Oyuncu – Brit Marling ve Munu Otaru – “The Keeping Room”
Sam Worthington iyi ki böyle güçlü bir oyuncu kadrosuyla birlikte, Daniel Barber’in feminist westerni ne yazik ki Eylül ayında geri döndü ama kadın yarışlarında oylama seçeneklerinin eksikliğinden şikayetçi herkes için kesinlikle ikinci bir göze daha değer. Üç kadından ikisi kuşatılmış vaziyette, cani birlik askerleri, Brit Marling ve Muna Otaru’nun ödüle layık performansları. Marling, onun adına biçilmiş uzak bir dünyada, hayatta kalmak için, ücret almak için zorunda olan biri olarak bu zorlu hayat için çok büyüktür; gerçek anlamda güvenlik açığı ve korkunun olduğu büyük bir dünya. Otaru, neredeyse toplamı çok şaşırtıcı bir çerçevede çıkıyor; yeni gelen köle ailenin ise yeni bir muamele ile karşılaşacağı pek mümkün değil. İki kız kardeşe karşı şefkatli ama onların hiç bir şeyine tahammül etmeyen bir tutum.