İFF Genç Ustalar: Neon Boğa

Sıradanlığın Gösterişli Yansıması

İstanbul Film Festivali “Genç Ustalar” kuşağında gösterilen Neon Boğa (Boi Neon), katıldığı festivallerden genelde ödülle dönerek dikkatleri üzerine çekmeyi başarmıştı. Bilhassa Venedik Film Festivali’nde ilk filmlere verilen Ufuklar bölümünden jüri özel bölümüyle dönen yapım, Hamburg Film Festivali’nde eleştirmenler ödülü ve kendi ülkesi Rio de Jenerio Film Festivali’nde adeta şov yaparak en iyi film, en iyi senaryo, en iyi kadın oyuncu ve en iyi görüntü yönetimi dallarında başarı kazanarak bir nevi rüştünü ispatlamayı başarmıştı. Peki bu film neden bu kadar başarılı oldu. Buna bir göz atalım.

Filmin konusunu şöyle özetleyebiliriz: Iremar, boğaların iki at tarafından sıkıştırıldığı ve boğanın kuyruğundan tutularak devrildiği farklı bir rodeoda, boğalardan sorumlu kişidir. Ancak Iremar’ın en büyük tutkusu terzilik yapmaktır. Erotik dergilerde dahi kadınları giydirmeyi seçer. Dikiş yapar, model çizer. Hayaller kurar ve gerçek işini yapmaya devam eder. Neon Boğa, İremar ve diğer çalışanların rutin hayatından manzaraları beyazperdeye yansıtır.

Yönetmen Gabriel Mascaro, gösterişsiz bir sinema dilini benimseyerek, kendi ülkesinin kültüründeki pek açığa çıkmayan farklı ayrıntılara yer vermeyi seçiyor. Çoğunlukla İspanya ile anılan Boğa güreşlerinin, rodeo versiyonunu filmleştirerek, sinemada pek de rastlamadığımız bir konuya el atıyor. Üstelik bunu yaparken durağan bir film olsa da, günlük yaşamdan olan her şeyi filme katıyor. Mizah duygusu eksik olmadan, cinselliğe, kişisel temizliğe, hayvan ve insan ilişkisi gibi konuları tüm çıplaklığıyla filmin içine serpiştiriyor.

Ana karakter Iremar’ı bir nevi boağaya benzeterek, çabuk sinirlenen bir karakteri yaratıyor. İşini başarıyla yaparken, terzilik tutkusunu profesyonel iş kariyerine de yansıtırken, filmin görselleri izleyiciyi tek kelimeyle seyir zevki olan bir görsel şova davet ediyor. Yönetmen, gündelik yaşamdan kopan karakterlerinin sıradan hayatını gözlemlerken, bir yandan da sinemada pek rastlamadığımız özel anları içinde barındıran bir filme imza atıyor.

Sonuç olarak filmdeki karakterlerine özel vasıflar eklemektense onları öyle kabul eden bir filmle karşılaşıyoruz. Filmin temposu belli aralıklarla oldukça düşse de, kimi zaman vites arttırarak izleyiciyi kendine bağlamayı başarıyor. Büyükbaş ve at bakımı bakımından öğretici bir özelliği olan da Neon Boğa, belki de en büyük başarısını boğalar üzerinden daha çarpıcı bir hayvanı anlatarak yapıyor: İnsanı…