28.12.2017
Jumanji: Welcome to the Jungle – Hayatta Kalma Oyunu Başlasın
Kutu Oyunlardan, Oyun Konsollarına…
90’lı yılların fenomen filmlerinden Jumanji, sinemada eğlence kavramını kendince yenilerek Hollywood’un en başarılı işlerinden biri olmuştu. Joe Johnston yönetmenliğindeki filmde başrolde dönemin en ünlü komedyenlerinden Robin Williams vardı. Yan oyuncu kadrosunda 90’ların başarılı isimleri yer alıyordu. Hatta Kirsten Dunst’ın çocuk hali ve şimdinin popüler bağımsız film yıldızlarından Patricia Clarkson da filmin kadrosunu oluşturan isimlerdi.
Geçen zaman içerisinde Jumanji kalibresinde çok film denemesi yapılsa da 1995 yapımı filmin yakaladığı başarı asla tekrarlanamadı. Hatta hikâye olarak en yakın film Zathura isimli bir nevi bilim kurgu soslu Jumanji filmiydi. Ancak o filmin tonu ise biraz daha sınırlı bir kitleye hitap ettiğinden beklenen amiral gemi ortaya çıkamamıştı.
Günümüz yapımcıları bir kutu oyunundan ortaya çıkan fantastik ortamı, yeni nesle nasıl aktarabileceklerini bilmediklerinden biraz daha akılcı bir yaklaşımla genç kitleyi tavlamak adına kutu oyunlarından video oyunlarına bir geçiş yaptılar. Bizim ünlü kutu oyunu, bir anda kartuşla çalışan bir atari oyununa dönüştürüldü. Tabii bu hamle de biraz riskli bulunabilir. Çünkü kartuşlu oyun konsollarını hatırlayan insan sayısı da genç nesilde oldukça azaldı. Yani belki de geleceğe biraz daha adım atılsaydı daha mantıklı bir hamle yapılmış olabilirdi.
Eski Filmin Farklılaşan Kuralları…
Birbirinden farklı bir grup öğrencinin okulda cezaya kalması sonucunda bir deponun temizlenilmesi görevinü üstlenirlerken eski bir oyun konsolu bulup, eğlenmek isterlerken oyunun içine dahil olmalarının serüvenini anlatan yeni filmde eski filme göre önemli değişiklikler var. Bunların en başında kutu oyundan kartuş video oyununa çevrilen yapı yüzünden karakterlerin bir nevi VR oyun konsolundaymışçasına interaktif bir şekilde oyunda ilerlemeleri gerekirken, eski filmde zar atarak ilerlenilen ilkel bir sistem mevcuttu.
Eski filmde oyun gerçek dünyayı lunaparka çevirirken, yeni filmde karakterler oyunun içine hapsoluyorlar. Hatta oyunun içinde fiziksel görünüşleri de seçtikleri karakterlere göre değişiyor. İşte bu noktada filmin oyuncuları devreye giriyor. Dwayne Johnson, Kevin Hart, Jack Black gibi üç komedi ağır topunun yanına İskoç oyuncu Karen Gillan dahil edilmiş. Bu dörtlüye eşlik eden yeni karakterler eklenirken oyunlardaki “can kaybetme” opsiyonu dahil edilmiş. Böylece hikâye bazından adrenalinin arttırılması hedeflenmiş.
Kağıt üstünde son derece sulu olma seviyesi yüksek olan filmde tuhaf bir şekilde düzeyli komedi oyunculukları görmek, filmin artılarından biri olarak kabul edilebilir. Kevın Hart’ın kariyerindeki sululuk düzeyi en düşük rolünde, Dwayne Johnson bildiğimiz gibi bizi pek şaşırtmıyor. Jack Black ise bir kadının yönettiği karakteri canlandırdığı için en ayrıksı rolde dikkat çekmeyi başarıyor.
Komedi seviyesi olarak çok yükseğe ulaşılmasa da bir yere kadar tebessümünüz eksik olmuyor. Planı senaryosu her anında tahmin edilebilir düzeylerde gezerken, görsel efektlerin bir bilgisayar oyununa adapte edilmiş bir şekilde sergilenmesi filme olumlu yönde etki etmiş. Film kalıcı bir komedinin peşinden gitmediğinden dolayı izlenip unutulacak filmler kategorisinde yerini şimdiden almış gözüküyor.
Yeni Nesle Ulaşmak İsterken Eski Nesli Mutlu Etmek…
Önümüzdeki yıllarda bol bol sanal gerçeklik, VR deneyimini konu alan birçok film vizyona girecektir. Bu film bir nevi onların öncülerinden biri olarak hatırlanabilir. Ancak hikâye sanal gerçeklik tabanlı sunulmasından, bahsettiğim fırsat da kaçırılmış olabilir.
Keyifli bir eğlencelik olarak özetlenebilecek Jumanji: Welcome to the Jungle, eski filmin popülaritesinden yararlanmak isteyen ve modernleşerek yeni neslin de nabzını tutmaya çalışan bir film olmaya çalışsa da yine eski neslin eğlence anlayışına göre bir film yaratıldığı gerçeğini gözden kaçıramayız. Haftanın eğlencesi konumundaki yapım, kafa kafa kurcalamadan sinemada rahatlamak isteyenlere göre bir iş olduğu söylenebilir.