12.10.2019

“Katil Kim?”: Suç Dizisi Sevenlere 5 Öneri

İlk sahne genellikle acımasız bir katilin kurbanını bıraktığı suç mahalli ile başlar. FBI ya da yerel polisin inceleme yaptığı olay yerine ana karakterin gelmesiyle biz de “Katil kim?” ve “Neden öldürmüş?” gibi soruları sormaya başlarız. Ya bölüm sonunda ya da sezon sonunda her şey açıklığa kavuşurken derin bir nefes alırız.

Kimi zaman episodik kimi zaman da serileştirilmiş olay örgüsüyle kurgulanmış ve belirli bir format içinde ilerleyen bu dizilerin en büyük özelliği, hemen her bölümde izleyicisinde merak uyandırmasıdır. Bu nedenle izlenme oranları yüksek, hedef kitlesi de geniştir. Hal böyle olunca yalnızca Amerika’da değil, dünya çapında her sene mutlaka birkaç tane suç dramının kendisine ekranlarda yer bulması şaşırtıcı değil. Yine de artık aynı olayların başka bir versiyonunu ekrana taşımaktan geri kalmayan bu diziler, eskiden karakterleri yüzeysel tutup yalnızca olaylara ve çözümlere odaklanarak basit bir kedi fare oyununu aktarırlarken, son zamanlarda artık daha dramatik, daha karakter bazlı ve daha derin olayların işlendiği hikayelerle evlerimize konuk oluyorlar.

İşte olayların içinde sürüklenip, bize verilen ipuçlarıyla suçluyu tahmin etmeye çalıştığımız, aynı zamanda kurbanın ailesi ve baş kahramanımız olan dedektif, polis memuru ya da FBI ajanıyla da derin bağ kurduğumuz izlenilesi beş suç dizisi.

The Killing

Mireille Enos ve Joel Kinnaman’ın başrolünü oynadığı, dört sezonu devirip, açık uçlu final yapan dizi, mutlaka izlenilmesi gerekenler listesinde başı çekiyor. İlk iki sezonu Rosie adındaki genç bir kızın cinayet davasıyla geçiren dizi, bir yandan Seattle Polis Departmanı’nda beraber çalışmaya başlayan dedektifler Linden ve Stephen’ın inişli çıkışlı devam eden iş arkadaşlığı ilişkilerini konu alırken, bir yandan da bizleri Rosie’nin geride kalan ailesinin evine konuk ediyor. Her bir karakterini derinine işleyen dizi, yalnızca katili aramaktan çok daha fazlasını vadediyor. Geriye kalan sezonlarda farklı cinayetleri ele alsa da çizgisini bozmadan ilerliyor ve bizi ağır ağır işlenen dramların içinde sürüklüyor.

Prodigal Son

Fox ekranlarında birkaç hafta önce gösterilmeye başlayan, kadrosunda Tom Payne, Michael Sheen ve Bellamy Young gibi oyuncuları barındıran dizi, Malcolm Bright adında bir kriminal psikiyatristin, zekâsı ile alışılmışın dışında düşünme ve olayları bağlama yeteneğini kullanarak New York Polis Departmanı’na işlenen cinayetleri çözmelerine yardımcı olmasını anlatıyor. Hikâyenin ilgi çeken kısmı, Malcolm’ın manipülatif bir anne ve seri katil olan bir babayla büyümüş olması. Babasının yakalandığı ve hapse atıldığı sıralarda on iki yaşlarında olan Malcolm, aradan geçen yıllara rağmen geçmişinden günümüze taşıdığı izleri kapatamamakta ve hala kabuslar görmektedir. İstemediği halde babasının davaları çözmekte kendisine yardımcı olmaya başlamasıyla geçirdiği nöbetleri artar. Malcolm da iyileşme umuduyla anılarına sıkışan ve hala çözüm bulamadığı bazı sorulara cevap aramaya başlar.

Her bölüm farklı bir katilin peşine düşen dizi, odak noktasını Malcom’a çevirerek bizleri genç adamın kişisel hayatının tam ortasına bırakıyor.