20.04.2023

Kör Noktada: Gerçekle Mistiğin Sınırında

Farklı bakış açıları

Kör Noktada oryantalist bir bakış açısıyla başlıyor. Kamera hem yönetmenin kamerası hem belgeselcilerin kamerası hem de onları izleyen Jitem kamerası olarak üçe ayrılıyor. Filmin ilk bölümünde yer alan Alman belgeselcilerin “Kürt Sorununa” oryantalist bakışına şahit oluyoruz. Yönetmen kendisinin yanı sıra birbirinden çok farklı kültürlere ve bilence sahip karakterlerinde kamerasını anlatıma sokuyor. Durum böyle olunca bahsedilen toplumsal olaya çeşitli yönlerden ayrıntılı bakmak mümkün oluyor. Yine filmin ilk bölümünde Kürt avukatın neden avukat olduğu sorusuna verdiği cevapla Kürtlerin duruma bakış açısı veriliyor. Çevirmenin yanında getirdiği küçük kız çocuğuysa gizemli havasıyla tehdit hissini izleyicide oluşturmaya başlıyor.

Paranoyak kamera

Filmin ikinci bölümünde Jitem ajanının kamerası da anlatıya ekleniyor. Paranoya sınırında dolaşan karakter herkesten ve her şeyden şüphelendiği için cep telefonu kamerasıyla her anını kaydediyor. Ekibiyle beraber Kürt avukatı takip etmekten sorumlu ajanın kızı da gittikçe mistik bir hal alıyor ve ona mistik yollarla bilgi veren karakterin kamerası da anlatıya dahil oluyor. Bu kamera daha balık gözü ve daha üstten/tanrısal bir bakış. Ajanın sanrılarına ve travmalarına dahil olduğumuz bu bölümde “Kürt Sorununa” bakış açısını da görebiliyoruz. Karakterin Kürt avukatı “terörist avukatı” olarak nitelemesiyle de bu bakış sesli bir hale geliyor.

Jung “kolektif bilinçdışı”

Küçük kız çocuğunun gerilimi tırmandırdığı son bölümde de çocuğun olanlara bakışını görüyoruz. Haber aldığı mistik kişinin kamerası anlatıya daha fazla dahil oluyor. Kör Noktada filminin ilginç yanı bu mistik kişinin kim olduğunu muallakta bırakması. Jitem’in eve yerleştirdiği kameraların açısıyla bu mistik kamera benzerlik gösterse de aynı olmadıkları anlaşılıyor. Bu noktada çocuğun içine şeytan kaçtığı söylemiyle gerçeküstü hale getirilen bu “varlık” kolektif bilinçdışı olarak yorumlanabilir. Bunun bir çocuk olarak karakter haline getirilmiş olması da bu durumun yeni nesil tarafından sorgulanacağının bir göstergesi sayılabilir.
Kör Noktada filminin senaryosu günümüzde geçtiği için olayların akışı gerçekliğe göre abartılı görünebilir. Bu noktada izlenilen şeyin bir belgesel değil film olduğunun ayırdına varmak gerekir. Filmdeki avukatın başına gelenler şu anda da farklı şekillerde birçok kişinin başına gelebiliyor. Filmin bunu 90’lar vurgusuyla anlatması bir tercih olarak görülebilir.

“Big Brother”

Filmin son bölümünde küçük kızın iletişim kurduğu mistik varlığın George Orwell’in 1984’deki “Big Brother” karakteriyle yakınlaştığı söylenebilir. Her şeyi sürekli takip eden kimsenin görmediği bir güç merkezi. Filmde bu günümüzde sürekli görüntü kaydeden güvenlik kameraları görüntülerine geçilerek ve küçük kızın sürekli kameranın önünde durup bakmasıyla veriliyor.
Kör Noktada toplumsal bir konuyu anlatıyor gibi görünmesine rağmen senaryo tercihleri ve anlatımda gerilimin sıkı tutulmasıyla kurgusallığı ağır basan bir yapım. Film sadece vermek istediği mesajı birçok örneğini görebileceğimiz gibi dramatik bir şekilde anlatmıyor. Hikayesini anlatırken sinemanın araçlarını da sağlıklı bir şekilde kullanabiliyor. Bu yönüyle görülmeye değer.