03.11.2019

Müzikal Film Arayanlara 10 Öneri

The Sound of Music (1965)

Toplamda yaklaşık üç saat süren ve iki bölümden oluşan film, Julie Andrews’u doya doya izleyeceğimiz, hayat dolu bir müzikal. Von Trapp ailesinin gerçek hayat hikayesinden uyarlanmış The Sound of Music, dul kalmış yedi çocuklu bir deniz subayının çocuklarına dadılık yapmak için evlerine gelen Maria’nın bu ailenin hayatlarına getirdiği özgürlük, mutluluk ve aşkın hikâyesini anlatıyor. Birçok müziğine kulak aşinası olduğumuz, bir kısmının da günümüzde popüler şarkılara uyarlandığı yapım, bugüne kadar gelmiş geçmiş en iyi hasılat yapan beşinci film.

Maria: “Tanrı bir kapıyı kapadığı zaman, başka bir yerde bir pencere açar.”

Cabaret (1972)

Bob Fosse’nin yönettiği, Liza Minelli’nin başrolünü oynadığı ve Oscar kazandığı film, bir yandan Nazi partisinin yükselişine değinirken, bir yandan da bir aşk üçgeni etrafında döner. 1931 Berlin’inde dansçı Sally ve şehre yeni taşınmış Brian adındaki bir İngiliz çocuk önce arkadaş sonra sevgili olurlar. Fakat Sally’nin zengin ve çapkın Maximillian ile de hem duygusal hem de fiziksel bağ kurması işleri çığırından çıkartır. Sekiz dalda Oscar alan Cabaret, izlenmesi gerekenler listesinde.

Fritz: “Bana Sally’nin ne yaptığını biliyor musun? Korkunç bir şey! Beni dürüst bir adama dönüştürdü.”

Grease (1978)

Yılların eskitemediği şarkıları ve efsane olmuş performanslarıyla John Travolta ve Olivia Newton John’un başrolünü çektiği bu müzikal film favorilerim arasında.

Frenchie: “Bir kızın sırtını yaslayabileceği tek erkek babasıdır Sandy.”

Footloose (1984)

Chicago’dan küçük bir kasabaya taşınan Ren (Kevin Bacon), dans etmenin ve müzik dinlemenin illegal olduğu bu yere adapte olmaya çalışırken bazı şeyleri de değiştirme mücadelesi verir. Yeni edindiği arkadaşlarıyla beraber kasabanın kurallarını gevşetmek ve kendisi gibi gençlere biraz olsun eğlenme imkânı vermek için özellikle bu durumdan memnun olmayan kasabanın ileri gelenleriyle uğraşır. Film, sırf sondaki dans sekansı için bile izlenebilir.

Ren: “Hey, hey! Bu gördüğüm ne benim böyle? Bunun bir parti olduğunu sanıyordum. Haydi dans edelim!