30.05.2017

Nokta – 17

Burnt Offerings (1976)

Kendilerine çok uygun bir fiyata yazlık ev bulan aile kelepir melepir demeden eve yerleşirler. Gelin görün ki ev adeta “ucuza mal alacak kadar zengin değilim” deyiminin “yaşayan” bir örneğidir.

Sadece unutulmayacak bir korku figürüne (şoför) ev sahipliği yapmasıyla bile izlenebilecek, King’e The Shining’i yazması için ilham veren romandan uyarlanmış bu eserde o yaşında, sınırlı rolüne rağmen Bette Davis döktürürken Oliver Reed dökülüyor. Sevimsiz.

El cadáver de Anna Fritz (2015)

Fena fikir değil ancak uygulama kötü. Karakterlerinizi, ‘biri iyi, biri kötü, diğeri de ikilemde kalmış olsun’ diye çizmişseniz ve üstelik başarısız mizansenler yaratmışsanız aklıma tek bir çıkarım gelir: Bu sizin ilk filminiz.

Nitekim kontrol ettiğimde haklı olduğumu gördüm. Hem yazarın hem de yönetmenin ilk deneyimleri. Çalışın da gelin.

Cake (2014)

“Kendi kullandığı arabayla yaptığı kazada küçük çocuğu ölmüş ama kendi hayatta kalmış dertli ebeveyn” filmlerini defalarca izledik. Bu bilindiği için bazı klişelerin üstüne sadece ince fırça darbeleri vurulmuş ki bu da filmi, türdaşları arasında farklı bir konuma yerleştiriyor.

Jennifer Aniston çabalamış. Ancak “Kendimi çirkin gibi, gudubet gibi yapsam Oscar alır mıyım?” hesabını yapmak için yanlış, fazla minimal bir film.