30.05.2017

Nokta – 19

A Perfect Day

Short Eyes (1977)

Son dönemde ülkemizde yeniden gündeme gelen pedofili, Miguel Piñero’nun meşhur oyunundan uyarlanmış bu özel filmde mercek altına alınmıştı. Filmi izlerken, kişisel olarak da hapishane tecrübesi olan Piñero’nun deneyimlerini damıttığını hissediyorsunuz. Ağır başlangıcına rağmen finale doğru temposunu ve etkileyiciliğini arttırdığını söylemek gerek.

Wild River (1960)

En iyi becerdiği şey oyuncularından performans almasını bilmek olan Elia Kazan’ın, America America’sındaki katikatürize karakterler üzerinden çizdiği mizansenler hoşuma gitmediği için kendisini uzun süre izlemedim. Burada ise normal formuna geri dönmüş. Montgomery Clift her zamanki gibi etkileyici ancak özellikle Lee Remick en iyi oyununu oynuyor. “Büyük hikayelerin arasına sıkışmış küçük insanlar”ı izlemek güzeldir.

A Perfect Day (2015)

Filmin bir iki dakikalık harika bir final sekansı var ama bunun için bütün filmi izlemek gerekiyor mu emin değilim. Özellikle Olga Kurylenko ve Benicio Del Toro ikilisinin zorlama çatışması filmin bütününe zarar veriyor.

The 5th Wave (2015)

Her filminde olduğu gibi bu filmde de Chloë Grace Moretz yine içsesiyle bize yol gösteriyor, yine öksüz ve yetim kalıyor, yine fönlü saçlarıyla arzı endam ediyor. Lütfen açın bakın, bu kızın bütün oyunculuk kariyeri ördek dudak ve fönlü saç üzerine kurulmuş durumda.

“Öyle uzaylı istilası, yarı post-apokaliptik bir dünya falan anlamam, benim kadınım bakımlı olacak” diyenlerin filmi.