30.05.2017
Nokta – 20
The Sacrament (2014)
Bir tarikat dolusu insanın topluca intihar ettiği, ölmeyi reddedenlerin de öldürüldüğü Johnstown katliamı tarihin en akıl almaz olaylarından biridir. Böyle potansiyelli bir konuyu çoktan tarihe karışmış olması gereken found footage (buluntu film) formülüyle kurgulamak meselenin vuruculuğunu öldürüyor.
Klişelere sabretseniz bile tüm filmin, “gizli kalmasını istedikleri yere kameralarıyla gelen gazetecilere röportajlar verip sonra ‘ifşa olduk biz’ diye ağlayan” karakterlere katlanmak güç.
İnanç, tarikat, aidiyet, koşulsuz tapınma gibi sayısız konuda söyleyecek tek bir söz bulamamak da ayrı bir başarı.
The Sacrament’ı izlemek yerine konu üzerine yapılmış belgesellerinden birini izlemeniz daha faydalı olacaktır.
Batman v Superman: Dawn of Justice (2016)
Aslında sinema eleştirmenleri ile filmi beğenen seyircilerin safsata (fallacy) ile dolu tartışmaları uzun bir “azar yazısı” hak ediyor ama bu, Nokta’nın yapısına aykırı. ( Hepinizin bildiği gibi “yazmak istemeyen yazar yerim dar dermiş”.)
Bu uyduruk “versus”ta kazanan tek kişi Wonder Woman. Kendisinin de film boyunca sadece 16 repliği olduğunu ve filmin bir kısmında da “e-mailime neler gelmiş acaba” diye kontrol ettiğini düşünürsek, bu bize filmin geri kalanı hakkında iyi bir fikir verir.
Hakkını yemeyelim. Çok güzel anlar ve kareler var olmasına rağmen film tam bir çorba. Uzun zamandır bu kadar büyük bir filmin bu kadar kötü kurgulandığına da şahit olmamıştım.
Bu durumun suçlusu Zack Snyder mi, yoksa kesildiği söylenen 30 dakikanın oluşturduğu boşluklar mı henüz bilmiyoruz. Muhtemelen, her ikisi de.