29.04.2016
Nokta – 23
Accident (1967)
Joseph Losey ve Dirk Bogarde işbirliği The Servant (1963)’ta olduğu gibi yine muazzam bir ürün ortaya çıkarmış. Görüntünün üzerine iç sesi veya diyaloğun kendisini değil özetini bindirmek başka kimin aklına gelir bilmiyorum. Sinema öğrencileri için de sinemaseverler için de çok kıymetli bir eser.
Hail, Caesar! (2016)
Detaylara hakim olup (Western yıldızının Spagetti ile oynaması, Komünizm ve Hoover) otorite ve dinlerle ilgili altmetni düşünürsek aslında oldukça parlak bir film. Ancak ben Coen’lere hep güler gibi oluyorum. Artık gülmek istiyorum.
A Hard Day (2014)
Klişe ile sıradışının ucuz roman estetiğinde birleşmesiyle oluşmuş Güney Kore özelinde bir otorite ve gelenek eleştirisi. Yıpranmış kalıplara kafanızı takmazsanız, tam bir seyirci filmi.
The Boss (2016)
South Park’ın bir bölümünde Rob Schneider filmleriyle dalga geçiliyordu. Filmlerinin afişleri “Rob Schneider is The Hot Chick”, “Rob Schneider is The Animal”, “Rob Schneider is Deuce Bigalow Male Gigolo” gibi tanımlara sahip Schneider’ın, bir sonraki filminde bir gecede havuca dönüşen bir iş adamını canlandırıyordu.
Bu filmin afişinde de “Melissa McCharty is The Boss” yazıyor. Komedyene bir sıfat ver, üzerine senaryo yaz. Umurumda olsa üzüldüm derdim.