Nokta – 4

The Gift (2015)

The Gift, belki “yılın en iyi filmleri” listesine giremez ancak “yılın en iyi ilk filmleri” listesine girebilir. Oyunculuğunu pek beğenmesem de bir yönetmen olarak Joel Edgerton ilerisi için iyi sinyaller veriyor.

Hitman: Agent 47 (2015)

Reboot’a sebep olacak kadar berbat bir filmden sonra, daha berbat bir film çekebilmek başlı başına takdir sebebi. Aferin çocuklar.

From Beyond (1986)

Re-Animator’ı çeken adamdan ne beklerseniz bu filmde de o var. David Cronenberg’in de ustaları arasında bulunduğu Body-Horror alt türünün önemli temsilcilerinden Stuart Gordon, tiksindirirken güldürüyor. Re-Animator bir adım daha önde olsa da bu “garipliği” izlemekte fayda var.

Trainwreck (2015)

Neden ünlü olduğunu anlaşılmayan ancak bir anda her yerden çıkmaya başlayan medya destekli tiplerin son temsilcisi Amy Schumer, bir romantik komedi filmi için çok sağlıklı bir tercih olmayan Bill Hader’la çalışmış ve onun asli özelliklerinden yararlanma imkanını kaçırmış.

Kendisi de komik değil zaten.

Geriye de filmin en ilginç karakterleri “basketbolcu” LeBron James ve “güreşçi” John Cena kalıyor.

Yazar Amy Schumer da, Ferdi Tayfur’un filmlerinde oynadığı tüm karakterlere tembelce “Ferdi” denilmesi gibi Trainwreck’de bir Amy’i oynuyor. Daha yolun çok uzun Amy Tayfur.

Everest (2015)

Filmin süresi 121 dakika olmasına rağmen bu kadar karakterden neredeyse hiçbiriyle bağ kuramıyorsunuz. Böyle durumlarda ya senaryo suçludur ya da film stüdyo tarafından ciddi biçimde kırpılmıştır. Burası da seyirciyi ilgilendirmez.

Nihayetinde eski bir IMAX filminden Everest görüntülerini Kes-Yapıştır yapmak suretiyle filmine bir “Dünyayı Kurtaran Adam” özeni gösteren insanlardan bahsediyoruz.

Dağda geçen, gerçek bir hikayeden esinlenmiş bir film izlemek isteyenler Alive (1993) daha da önemlisi görmezden gelinen bir başyapıt olan Touching The Void (2003) izlemeyi tercih etmeliler.

Ya da Dünyayı Kurtaran Adam’ı.