16.09.2016
Nokta – 40
The Brave One (2007)
Taxi Driver (1976)’da, New York’un kötü adamlarından, akli melekeleri yerinde olmayan Travis Bickle tarafından kurtarıldıktan 30 yıl sonra kurtarıcısına özenip dişi Charles Bronson olma hedefi ile yola çıkmış Jodie Foster’ın yanında vasat oyunculuğu dışında bir mermi yok. Neil Jordan silahı ise sık sık tutukluk yapıyor.
Son of Saul (2015)
Geçtiğimiz yılın en beğenilen filmlerinden biri olan “Saul Fia”, müthiş bir sprinter ancak her sprinter gibi mesafe uzadıkça nefesi yetmiyor.
Sinema öğrencileri için ders niteliğindeki ilk 5 dakika sonrası sürekli aksiyon pompalayan bir Transformers’a dönüyor ve kendisini etkili yapan en önemli özelliği olan kamera kullanımını abartıyor.
2012’de Güney Kore’de katıldığım Psy konseri de Gangnam Style ile muhteşem başlamıştı. Hepimiz at gibi tepiniyorduk. Aynı şarkı 6. kez çaldığında ise anlamıştım: ‘Atları da Vururlar”.
Sully (2016)
15 Ocak 2009’da iki motoru birden hain kuşların saldırısına kurban giden US Airways’i, Hudson nehrine indirmeyi başarıp dünya çapında sükse yapan Kaptan Sully’nin öyküsünün sinemalaştırılması çok zor bir iş çünkü ortada gerçek bir risk duygusu yok. Herkes hayatta kalacak. Filmde tek gerçek düşman işlerini yapan soruşturma görevlileri. Clint sinemasında her zaman katıksız kötüler vardır. Burada da bu emekçi kardeşlerimizi “kötü” olarak konumlamak için çok uğraşmış ama sonuç sadece büyük bütçeli bir televizyon filmi olmuş.
Eserin asıl sıkıntısı ise herkesin eleştirdiği kurgu meselesinde değil. Kurgu işin teknik kısmıdır. Hangi parçanın ne zaman devreye gireceğine senaryo ve yönetmen karar verir. Buradaki tercihlerdeki hatalar tamamen gerçek hayatta zeka yaşı 13 olan Clint Easywood’a ait.
Filmin sonunda izleyenlerin YU ES EY! YU ES EY! diye bağırması için çekilen bir çorbanın doyurucu olmasını beklemeyin.