Nokta – 48

Hands of Stone (2016)

Panamalı ünlü boksör Roberto Durán ve ünlü antrenör Ray Arcel’in hayat hikayesinden uyarlanan Hands of Stone, yönetmen acemiliği ve vasat senaryo ile kompakt olması gereken bir hikaye dağılıyor. Boks severlerin keyif alacakları bir film olmuşsa da asla bir klasik mertebesine ulaşamayacak.

The Good Neighbour (2015)

İki genç sokağın karşısında oturan yaşlı komşularının evine kamera ve çeşitli düzeneklerle doldururlar. Kapıları tepreterek. Işıkları kısıp açarak adamın doğa üstü güçlere inanıp inanmayacağı konusunda bir deneye girişirler.

“Akıl var mantık var o ne öyle ya” deme rekorunu kırmak için oldukça uygun bir senaryoya sahip olan filmin tek iyi yanı olan final sürprizi de mantık çerçevesine oturmuyor. James Caan’ı görmek ise hala güzel.

War Dogs (2016)

20’li yaşlarının başındaki silah tüccarı iki gencin Pentagon’u dolandırmasını izlemek eğlenceli. Yalnız, çok fazla Scorsese izleyip Scorsese olmayınca sonuç biraz intihal kokuyor.

Under the Shadow (2016)

Karşımızda “İran İslam Devrimi sonrası İran’da Kadının Yeri” temalı bir korku filmi var. Yüzünü batıya dönmüş İran kadınının evin garaj kapısını açık bıraktığı ve bu yüzden eve (İran’a- Aile yaşantısına) zarar verdiği iddiası ile güzel bir metafor kullanan filmin kötü karakteri de bir çarşaf. İzlemek için bundan iyi bir sebep düşünemiyorum.